Psikoterapide erkekler kadınlara göre daha tutuk

Hakan Bulut, psikiyatrinin kombine bir tedavi olduğunu, psikiyatrik tedavilerde önemli yer tutan psikoterapinin 'yaşam koçluğu' ya da 'dost sohbeti' olmadığını belirtti. Bulut, bir psikoloğun danışanını sadece dinlemediğini, onu tahlil ettiğini söyledi. Bir psikoloğun danışanına doğru yolu göstererek 'Şunu yapman lazım' diye 'hap bilgi' vermediğini kaydeden Bulut, psikoterapinin amacının bireylerin kendilerini daha iyi tanıyıp, daha iyi analiz etmeleri ve doğru kararları verebilecek psikolojik zemine oturtmalarını sağlamak olduğunu kaydetti. Hakan Bulut, psikoterapinin tedavi amaçlı işbirliği ve iletişim süreci olduğunu belirtirken, bir 'yaşam koçluğu' gibi algılanmaması gerektiğini de vurguladı.

EN İYİ DÖNÜŞLER DEPRESYONDA ALINIYOR

Bir terapi seansının 50 dakika olduğunu, bireyin rahatsızlığına göre 6 ile 10 seans uygulandığını ifade eden Bulut, “Bu sürenin sonunda olumlu döngüler alınmış oluyor" dedi. Depresyonda geri dönüşlerin çok iyi olduğunu ifade eden Bulut, "Tabii bu sürede medikal tedavi de yapıldığı için birey kendini daha hızlı toparlıyor" diye konuştu.

ERKEKLER KADINLARA GÖRE BİR TIK GERİDE

Psikoterapiye gelen bireylerin ilk anda biraz tedirgin ve ölçülü olduğunu, karşılarındaki psikoloğu tanımaya çalıştığını sözlerine ekleyen Bulut, "Psikoloğun konuyla alakalı oluşunun ve yardım etme isteğinin farkına vardıkları zaman birey 'Anlatırsam yardım alacağım' mantığına giriyor" dedi. Başvuranlar arasında erkeklerin kadınlara göre daha çekimser olduğunu belirten Bulut, şunları söyledi:

"Kadınlar sorunu paylaşıp anlatabiliyor. Erkekler kadınlara göre bir tık geride. Bunun nedeni de gurur olabiliyor. Hele de karşısındaki bir erkek psikolog ise hemcinsine sorununu anlatma konusunda biraz daha tutuk olabiliyorlar. Ancak bunu da kısa sürede aşabiliyoruz."

Bir psikoloğun empati yapmak zorunda olduğunun kaydeden Bulut, "Tabii empatiyi sempatiye kaydırmamak gerekiyor. Psikolog tamamen profesyonel bir yaklaşımla o hastanın içinde bulunduğu duygu durumunu, şartları hissederse ona destek verebilir. Ama bunu kendi içinde yaşamaması, sempatiye dönüştürmemesi gerekiyor" diye konuştu.

Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)