Bolvadin, Çay ve Sultandağı ilçe sınırlarında bulunan, 10 köyün geçim kaynağı olan Eber Gölü'nde son bir ay içerisinde üçüncü kez yangın çıktı. Dün gece Bolvadin'e bağlı Dibev köyü civarından başlayan ve Çay ilçe sınırlarına kadar olan bölümdeki yangında su çekilmiş alanda kalan kamışlar alev aldı. Alevlerin yüksekliği zaman zaman 5 metreye kadar ulaştı. Yangın gece başlayan yağışla birlikte kendiliğinden söndü. 150 kilometrekare alana sahip Eber Gölü'nde 8 Aralık, 13 Aralık ve dün gece çıkan yangınlarda sabotaj ihtimalleri daha da güçlendi. Gölde suların çekildiği kısımlarda yaşanan yangınlar son bir ay içerisinde yaşanan üçüncü büyük yangın olarak kayıtlara geçti. Yangında çok geniş bir alanda kamışlar küle dönerken, içerisindeki çok sayıda hayvan da yanarak telef oldu. Bunlar arasında nesli tehlike altında olan bir tatlı su kaplumbağası türü olan 'Emys orbicularis'ler de yer aldı. İki tatlı su kaplumbağası alevlerden kaçamayınca yanarak can verdi.
'BUNUN BİR TESADÜF OLMADIĞINI DÜŞÜYORUM'
Afyon Kocatepe Üniversitesi Doğa Koruma ve Bioizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, Eber Gölü'ndeki yangınların sebeplerine ilişkin ihtimalleri değerlendirdi. Prof. Dr. Erişmiş, şöyle konuştu:
"Doğal sebeplerden diye düşünürsek; aslında bu mevsim içerisinde yıldırım, şimşek gibi alternatif şeylerin olması lazım. Yıldırım olmadı; demek ki bu neden olamaz. İkinci bir neden, metan gazının birikmesinden desek ağır bir kokunun olması lazım ama o da yok. Ben muhtemelen bu işin biraz insan kaynaklı olduğu tarafındayım. Çünkü bir ay içerisinde 3 kez böyle büyük çaplı sizin de söylediğiniz gibi 16 kilometrekarelik alan içerisindeki bir alanda 3 sefer, böyle büyük çaplı yangın çıkıyorsa bunun bir tesadüf olmadığını düşüyorum."
'BİYOENERJİ ELDE ETMEK İÇİN SAZLIKLAR KESİLİP KULLANILIYOR'
Son bir ayda çıkan yangınların tarihinin dikkatini çektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erişmiş, "8 Aralık, 13 Aralık ve 12 Ocak. Avcılarla ilgili hipotezi şöyle kurdum; şimdi çarşamba günleri avlanmak serbest, çarşamba günleri avlanma serbest olduğu için gölün içerisine girilip ben kimseyi zan altında bırakmak da istemiyorum ama hani orada bekleyip, kuşların bu tarafa gelmesini sağlamak; yani avcılıkla ilgili olabilir. Biyoenerji elde etmek için sazlıklar kesilip kullanılıyor. Fakat enerji amacıyla kullanmak için değil; izolasyon amaçlı. Bu ihtimali de göz ardı etmemek lazım" dedi. Eber Gölü çevresindeki alan içerisinde ekosistemin ciddi anlamda tehlikeye girdiğini kaydeden Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, şöyle devam etti:
"Var olan biyo çeşitliliğimiz ciddi anlamda tehlikeye giriyor. Dünyada hiçbir yerde olmayan kurbağa türümüz var. Buraya fotoğraflarını çekmek veya araştırma için gelen yabancı insanlarımız var, bilim insanlarımız geliyor. Yine bir çift burada saz kedisi var; izlemeye devam ediyoruz biz üniversite olarak. Yine su samurunun kayıtlarımız da var. Özellikle nesli tehlike altında olan bir kaplumbağa türümüz var, o da bu tehlike içerisinde yer alıyor. Eber Sarısı var bunu hep birlikte biliyoruz. Bir ay içerisinde 3 yangının çıkması bana tesadüf gibi gelmiyor. Bir de yangınların genellikle salıya gelmesi çok enteresan."
Yangının çıktığı alandaki bir tesiste görevli olarak çalışan Hasan Öztürk de, "Dün itfaiye de geldi. Söndürmeye çalıştı, yangın çok büyüktü, tam yani söndüremedi. Büyüdü gitti. Yakanları göremedim. Sadece ateşi gördüm, dumanları gördüm buradan ve yetkililere haber ettik" dedi.
Ali Fuat GÜÇLÜER- İlyas Kaan TAYTAK/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |