Kırmızı karta heybede turp

Ankara'da büyük oyunlar oynanıyor. Kiminin aklında kırk tilki dolaşıyor, kimi kartla, kimi turpla seçim ortamına odun taşıyor. Bu yıl olması çok zor bir seçimin çimentosu,kumu, tuğlası için siparişler veriliyor. 

 Politikacıların aklında sadece "koltuk" var. Birileri koltuktakini indirmek için hazırlanıyor, birisi de koltuğu ömür boyu korumanın hesabını yapıyor, ödün vermiyor, alanını güçlendirmeye bakıyor. 

 Halk, şimdilik kimsenin umurunda değil. Evet ara sıra lafını ediyorlar, gaz alıyorlar, hepsi o kadar. "Halk yoksul", "işsizlik dev boyuta ulaştı", "insanlar aç" gibi sözler duyuluyor. Somut bir olumlu karar ve sevindiren icraat yok. Ne yapılıyor? Belediyeler ve Aile Bakanlığı yoksul belgesi olan 25 milyonu doyurmaya, yaşatmaya çalışıyor.

GÜNDEM ÇOK YOĞUN

 Başkentin gündemi çok yoğun. Suriye'den teğmenlere, ABD başkanı seçiminden Rusya'ya ödenecek doğalgaz borçlarına, Irak'daki Türkmen hareketinden Ege adalarına, Kıbrıs'tan mavi vatan savunmasına her konu başlığı insanların kafasını meşgul ediyor.

 Oysa, çiftçilerin borçlarının silinmesinden, ürün fiyatlarındaki tutarsızlığa, işçilerin toplu sözleşme görüşmelerinden memurların alacaklarına, emeklilerin asgari ücretlilerinin yetersiz maaşlarına kadar birikmiş ve çözüm bekleyen yığınla sorun konuşulmuyor. 

 Muhalif gazete ve TV'lerde dile getirilen konular, geniş kitlelere etkisi açısından ne yazık ki yetersiz kalıyor ve çözüm yolu bulunmasına hiçbir katkı sağlamıyor.

ANKET SONUÇLARI

 Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı sıfatıyla sert bir üslupla mitingler yapacağı anlaşılıyor. CHP lideri Özel'in "savaş ilanı" olarak kabul ettiği Erdoğan'ın sözlerine, "iktidarı devretmeye hazırlansınlar" diye yanıt vermesi, iki büyük parti arasında başlayan düellonun sandıkta sona ereceği izlenimi veriyor. 

 İktidar partisi AKP ve destekçisi MHP'nin terör bitirmek ve Apo üzerinden yürüttüğü politika, Ankara'da siyasetin nabzını belirliyor. CHP'li ve DEM'li belediye başkanlarına yönelik görevden alma operasyonları ve itibarsızlaştırmanın halk üzerinde yeterli desteği bulmadığı, anket sonuçlarında görülüyor. Bu süreç ne zamana kadar sürer şimdilik cevabı bilinmiyor. 

 Gündemin yoğun olması ilk günden bu yana Erdoğan'a yarıyor. Ekonomi ve halkın sıkıntılarının konuşulmadığı bir ortamda AKP istediği gibi at oynatıyor.

BİR UMUT OLABİLİR

Özgür Özel, "bundan sonra anladığınız dilden konuşulacak" diyerek rakibine adeta meydan okudu. "Savaş ilanınızı görüyorum ve kabul ediyorum" cümlesi, CHP'nin uygulayacağı sert ve etkin politikayı işaret ediyor. Özel'in "kırmızı kart"ıyla başlayan ve Erdoğan'ın "turpun büyüğü heybede" sözü ile tırmanan seçim tartışmasının kilometre taşları 2025 yılında bir umut olabilir. Türkiye iki lider partinin atacağı adımlarla ya kurtuluşa doğru yol alacak, veya bugün yaşadığımız sıkıntılı durum uzun bir süre daha devam edecek.

 Halk ezilmek istemiyor, değer verilmek, el üstünde tutulmak, mutlu olmak istiyor. Seçmenin elinde sadece bir oyu var. Oyu geleceğini en iyi şekilde yapacağını düşündüğü partiye vermeyi planlıyor. Başkent kararını versin halk hazır.