CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluklara yayın yasağı, çözüm ve seçim ittifakları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Meclis’te yolsuzluk komisyonu çalışmalarına getirilen yayın yasağına karşı CHP de direnişe geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yayın yasağına karşın CHP olarak komisyon tutanaklarını Meclis kürsüsünden okuyup halka açıklayacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, genel seçimlerde kampanyalarının ana konusunu yolsuzlukların oluşturacağını belirtirken Meclis’teki yolsuzluk komisyonunun CHP’li üyelerine eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a, “Sizden istifanızı kim istedi? Başbakanı suçlayan açıklamalarınızdan neden geri döndünüz” sorusunu yöneltmelerini istediğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, “MİT operasyonu” tartışmaları çerçevesinde gündeme gelen CHP ile HDP’nin seçimde ittifak yapacaklarına ilişkin senaryolara kapıları kapattı. Kılıçdaroğlu, ittifak tartışmaları için “Valla herkes bunu konuşuyor da biz hariç. Gerçekten hiç konuşulmadı, biz de okuyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın farklılığının altını çizerken asıl seçim ittifakının AKP ile HDP arasında olabileceği tahmininde bulundu. Kürtlerden oy alamamalarında CHP’nin de hataları olduğunu kabul eden Kılıçdaroğlu, bu seçimde ilk kez bölgeden milletvekili çıkaracaklarını söyledi.
Cumhuriyet gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Kürsüde okuyacağız: Biz de bugün onu araştırdık. Gerekirse soruşturma komisyonundaki tutanakları arkadaşlarımız alsınlar, Meclis Genel Kurulu’nda çıkıp kürsüde okusunlar. Bantları da yayımlamıştık. Burada da benzer bir şey yapabiliriz. Komisyon üyelerine tutanak veriliyordu. Bu sefer verilmemesi kararı almışlar ama onun bir yolu bulunacak. Mahkeme kararı hiç görüşülmemiş komisyonda. Komisyonun karar alması lazım. Parlamentoyu itibarsız hale getirmeye çalışıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi? Yasama organının normalde her türlü tartışmaya açılması lazım.
Çiçek’in mutlaka haberi vardır: Komisyonların uyum içerisinde çalışmasından sorumlu olan Meclis başkanı. Eğer böyle bir şeyi Meclis başkanından bağımsız olarak gönderiyorsa o zaman Meclis başkanının mutlaka haberi vardır. Şimdi siz alacaksınız, göndereceksiniz. Büyük bir ihtimalle şunu demiştir yani “Ben yurtdışındayken yapın bunu da, bu işi böyle kapatalım” demiştir. Sadece o mu? Buna benzer Cemil Çiçek’in çok yanlışı var. Bir de Cemil Çiçek; sen artık son dönemindesin. Artık senin şu itibarını koruman lazım. Yeri geldiğinde belli hukuksuzluklara karşı durman lazım. Hiçbirisini yapmadı.
Hakkı Köylü’ye sert eleştiri: Hayır sadece Köylü’nün değil, iç dinamiklerinin aldığı bir karardır. Yayın yasağı getirelim, bakanların konuşmaları medyaya yansımasın, biz bu dosyayı mümkün olduğu kadar sessiz sedasız seçimlere kadar götürelim. İstedikleri bu.
CHP, Celal Kara’yı dinleyecek: CHP üyelerinin istediği tanıklar dinlenmiyor. Hakkı Köylü oturuyor, 'bunları çağıracağız' diyor. Peki o dönemin savcısı var; dosyayı asıl hazırlayan savcı. Onun dinlenmesi lazım. Celal Kara... “Hayır onu çağırmayalım” diyorlar. Ben de arkadaşlara talimat verdim. Dedim ki gidin savcıyı dinleyin, hapiste olan polisleri de dinleyin, yanınızda noter de götürün anlatsın olayları. Belki bunlar bize yeni bilgiler, belgeler verecekler. Niye çağırıp bunları dinlemiyorsunuz. Hakkı Köylü, kimler dinlenecek kararı veriyor. Kime danışarak bu kararı alıyor? AKP’nin kendi derin devletine danışarak bu kararı alıyor, yukarıya soruyor kimi çağıralım. Başbakan’a soruyor; kimi çağıralım? Yani dosyayı nasıl kapatalım, diyorlar. Bütün düşünceleri bu. Ne yaparlarsa yapsınlar dosyayı kapatamayacaklar.
‘HDP ile ittifak planımız yok’
HDP ile ittifak: Valla herkes bunu konuşuyor da biz hariç. Gerçekten hiç konuşulmadı, biz de okuyoruz. Kalkacaksınız da Atatürk heykellerini yakacaksınız. Kütüphaneleri yakacaksınız. İnsanları, masum insanları öldüreceksiniz sonra biz kalkacağız onlarla buyrun gelin seçimlere gireceğiz. Bu olmaz. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı sürecine hiç eleştiri getirmedik. Tam tersine ben bireysel olarak Demirtaş’ın HDP’yi dönüştürmesini her zaman olumlu gördüm. Çabasını da takdirle izledim.Bu kadar... Orada Demirtaş kararı verme mercinde olsa ortaya daha farklı bir tablo çıkabilir.
Çözümde adres İmralı değil, parlamento’: Demirtaş’ın CHP’ye “masada ol” çağrısının çok fazla bir anlamı yok. Neden yok? Şimdi süreci götüren kim? İktidar partisidir. Kiminle götürüyor? Abdullah Öcalan’la götürüyor. Biz kredi açtık “senin kredine bile ihtiyacım yok” dedi. Adres neresi? Adresin parlemento olması lazım. Parlamentodan çıkartıp, adresi İmralı yaparsanız, hiçbir şey yapamazsınız.
Bu sorunu çözemezsiniz. Sadece iki taraf güvensizlik üzerine bir görüşme götürürler. Yani oyunu bozan ben olmayayım diyor. Böyle bir yapı. Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamada çok önemli. “Öcalan’ın itibarıyla oynuyorsunuz” diyor. Geldiğimiz noktaya bakın. Herkes şaşkınlık içinde böyle bir şey olabilir mi? Bunu kime söylüyor, HDP’ye söylüyor bunu. HDP’nin de çözüm sürecinin dışına itildiği, Abdullah Öcalan’da hükümetin doğrudan doğruya karşı karşıya gelip sorunu çözmeye çalıştıkları bir süreç. Bu sürecin içinde CHP’ye zaten yer yok ki. Biz ne diyoruz sorun nerde çözülür parlementoda. Buyurun gelin burada çözelim. Bizim ısrarlarımıza rağmen yapılmadı. Sonra bir yasa getirdiler. Yasanın bir maddesi de şu; ‘Kamuoyuna bilgi verilecektir.’ İyi de yasa çıkalı kaç ay oldu. Hiç kimsenin bir bilgi verdiği yok. Niçin? Süreci idare edelim seçimlere kadar bu işi götürürsek götürürüz. Seçimden sonra zaten bir 4 yıl daha. Ondan sonra Allah kerim ne olacak hep beraber göreceğiz bunu. Zaten devleti tam bir polis devletine dönüştürecekler. Bunun hukuksal alt- yapısını oluşturuyorlar şimdi. İki taraf birbirini kandırıyor.
‘AKP-HDP arasında işbirliği olabilir’: Sorunu samimi olarak çözmek mi istiyorsunuz: Kaldırırsınız yüzde 10 barajını. Kürtler gerçekten hülle yapmadan parlementoya gelirler, oturur ve konuşurlar. Siz önlerine baraj koyuyorsunuz. Ben bu sorunu çözeceğim diyorsunuz. Olmaz... Biz dedik, kaldırılması için teklif verdik. Ama reddettiler. AKP-HDP arasında işbirliği olabilir. Asıl kamoyunun düşenmesi gereken konulardan biri bu. AKP ile anayasal düzeni değiştirmek için işbirliği yapabilirler. Seçim işbirliği artı seçim sonları amaçlarına uygun bir düzenleme yapabilirler. Anayasa değişikliği yapabilirler. Demirtaş önemli bir açıklama yaptı. Oslo tutanaklarını açıklayalım dedi. Kim hangi sözü verdi, kim hangi vaatte bulundu. Görelim bunu. Ama bunu açıklamıyorlar.