O an sanki dünya durdu. O çığlık evrene yayılırken, derin bir sessizlik oldu. O insanlık dışı eylem, kalpleri dağladı.
Bir çocuk gördüm, küçücük bedeniyle annesini korumaya çalışan...Babasının öldüresiye dövdüğü anacağını kurtarmak isteyen...Bir erkek tanıdım, çocuklarının önünde kadını öldüren...
Kadınların can güvenliği yok.
Kadınlara, çocuklara şiddet, her gün, her yıl artarak devam ediyor.
Geçen yıl 303 kadın öldürüldü. Bu yıl 67 günde 67 kadın...Şubat'ta 57 kadına şiddet uygulandı, 9 kadın taciz edildi,104 kadın seks işçiliğine zorlandı.
Uygar ve çağdaş bir toplum olabilmek için insanlara şiddet, nefret, kindarlık değil, sevgi, şefkat ve empati öğretmeliyiz. İlk kural eğitim.
HAK ARAMA MÜCADELESİ
Güzel bir söz var: "Hiç bir kadın, cenneti bulmak için, bir erkeğin cehennemine katlanmak zorunda değildir."
Kadın cinayetlerine, kadına tacize, kadına fiziksel ve psikolojik şiddete karşı bir hak arama mücadelesi/ savaşı yaşanıyor.
Emine Bulut, "ölmek istemiyorum" diye can verirken, kızı da "Anne lütfen ölme" diye yalvarıyordu. 19 ay geçti...
Kadınları öldüren caniler, "öfke patlaması oldu", "sarhoştum, hatırlamıyorum" diye savunma yapıyor. Kravatlı, takım elbiseli caniler, hakim karşısına çıkarak iyi hal ve davranış indirimi ile kurtuluyor.
İnsan utanıyor.
HAKLARINI BİLECEKSİN
Kadınlar dünyayı güzelleştirir. Güzele de sevgi, şefkat, saygı yakışır. Kadınlar, bir süs eşyası değildir.
Kadınların "reddetme hakkını" bileceksin. Her istediğine sahip olunmayacak, öğreneceksin. Kadının istediği gibi yaşama hakkı olduğunu kabul edeceksin.
Bu aslında, "insan yetiştirme" konusu. Ailede başlayan, eğitim-öğretimle devam eden bir yaşam modeli.
Bir kaymakam gözüne kestirdiği eczaneye giriyor ve 3 kadına sosyal mesafeye uymadıkları gerekçesiyle ceza yazdırıyor. Kadına saygı, sevgi, şefkat böyle mi sağlanacak?
Kadınlara öncelikle "yaşama hakkı", "var olabilme hakkı" sağlamalıyız. Kadın mücadele ederek, hayatın her alanında var olmayı gerçekleştirir. Kadınların en temel hakkını, "yaşam hakkını" koruyamıyoruz.
SON BİR YILIN RAKAMLARI
5 Mart 2020'den bugüne kadar 303 kadın öldürüldü. 181 kadının ölümü şüpheli.
Bu yıl ocak ayında 23, Şubat'ta 35 kadın katledildi.
Geçen yıl 303 kadın cinayeti oldu. 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
Kadın Acil Destek uygulaması (KADES) programını bugüne kadar 1 milyon 500 bin kadın indirmiş. 2018'den günümüze 92 bin kadın ihbar yapmış. 2008-2019 yılları arasında 3 bin 185 kadın öldürülmüş.
Bu rakamlar bile kadınların nasıl bir şiddetle yüz yüze olduğunu gösteriyor. Kadınlar eziyet görse de, çile çekse de, hor görülse de dik duruyor, sesini duyuruyor, savaşıyor, direniyor.
KUTLAMALAR VE EYLEMLER
Kadınlar ne istiyor? İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik kanunun etkin uygulanmasını istiyorlar.
Bugün "kadınlarımız baş tacı" diye laf ebeliği yapıyoruz, tweet yazma yarışına giriyoruz, boş nutuklar atıyoruz, mangalda kül bırakmıyoruz.
Toplumsal uzlaşmanın ulaştığı zirve, her yıl 8 Mart'ta "kutlama" programları ve eylemler yaparak geçiştiriliyor.
Kadın cinayetlerini ve kadına şiddeti durdurma zamanı, geldi de geçiyor.
Kadın olmak bu coğrafyanın kaderi değildir.
Kadın olmak suç değildir.
Susma haykır, kadına şiddete hayır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |