Türkiye-Rusya ilişkileri gelişirken, Türkiye’de yaşayan ve iş kuran Rus vatandaşların sayısı da giderek artış gösteriyor. En fazla Rus vatandaşa ev sahipliği yapan Antalya’da yaşayan Antalya Bahçeşehir Koleji Müdür Yardımcısı İrina Balcı, küçük yaştaki çocukların kolayca Rusça öğrenebilmesi için ‘Aferin Bana’ isimli kitap serisine imza attı. Konuların oyunlarla anlatıldığı, boyama alanları ile renklerin, çizimlerle kelimelerin, sebze meyvelerin ise bulmacalarla öğretildiği kitapların yazılış hikayesini anlatan ve Türk çocuklarının Rusça öğrenmeye ilgili olduğunu gördüğünü söyleyen Balcı, “Antalya’da yaşayan çocuklar için Rusça çok doğal bir dil çünkü parkta oynarken de arkadaşları hep bu dili konuşuyor. Çocuklar küçük yaşta Rusçayı öğrenirlerse ileride Ege ve Akdeniz’de çok daha rahat iş bulabilirler” diye konuştu.
ÖNCELİĞİMİZ MOTİVASYON
Yaklaşık 3 senedir bu kitaplar üzerinde çalıştığını ve öncesinden bu şekilde kaynakların olmadığını belirten İrina Balcı, “Küçük yaşta Rusça öğrenmenin Türk çocuklara büyük bir faydası var çünkü büyüdükçe daha zor anlaşılabiliyor. Küçük yaş grubu daha geniş düşünebiliyor. Çocuğa kolay, güzel ve eğlenceli dediğimiz zaman o kabul ediyor. Çocuklar için zor bir şey yok. Yeni nesil çocuklar için sadece motivasyon lazım. Eğlenceli içeriği, çizimleri, renkli konu anlatımları ile bu kaynak sayesinde birçok Türk öğrencimiz Rusçayı rahatça öğrenmeye başladı. Bu derse uzaktan eğitimde de devam ettik. Ekran için birçok tasarım hazırladım. Çocuklar kolayca ve güzel öğreniyor. Daha çok çocuk Rusça öğrensin. Türkiye-Rusya arasındaki dostluğu bu çocuklar güçlendirsin” ifadelerini kullandı.
YENİ NESLİN EĞİTİMİ OYUNLA DEVAM ETMELİ
Bir derste sadece kitap üzerinde çalışmanın yeterli olmadığını ve küçük yaş grubu öğrenciler için yöntem geliştirdiğini ifade eden İrina Balcı, “Öğrenciler artık çok kısa bir süre içinde harfleri tanımaya, cümleler kurmaya başladılar. Hem eğleniyor hem de kiril alfabesi olmasına rağmen Rusçayı rahatça konuşabiliyorlar. Hem kitap kullanıyoruz hem de oyun oynayarak konuları tekrarlıyoruz. Sıkılınca başka oyuna geçiyoruz. Okumak, yazmak, oyun oynamak hepsi bir derste oluyor. Çocuklar da sıkılmadan derse katılıyor. Onlarla göz kontağını kaybetmemek gerekiyor. Benim için en güzel sonuç çocukların dersten mutlu çıkıyor olması. Onlar sonra kolayca Rusçayı kullanabiliyor. Öğrendikleri kelimeleri Rus arkadaşları ile paylaşabiliyor. Onlara da Türkçe öğretmeye çalışıyor. Yeni neslin eğitimi bu şekilde olmalı. Biz çocukları zorlayamayız, onlar zaten yeterince ilgili” diye konuştu.
OYUN OYNAYARAK ÖĞRENME BİLGİLERİN KALICILIĞINI SAĞLIYOR
Ezberleme modeli ile öğrenmenin uzun vadeli olmadığına dikkat çeken Balcı, “Bu yöntemdeki eğitimle bilgiler akılda kalıyor. 10 kelime ezberleyip sınava girebilirsiniz ama asıl önemli olan akılda kalmasıdır. Bu yöntemle çocukların bilgileri uzun süre kalacak. Onlar önce konuşarak sonra da yazarak bu dili öğreniyor. Çocuklar 2 dili bir anda öğrenebilirler. Doğduktan sonra anne babadan da önce konuşarak öğreniyor. Eğitimin doğası bu; konuşmak, söylemek, oyun oynamak ve yazmak... Rusça sadece yabancı dil değil, beyin geliştirme dili. Bu işi ne kadar geniş kapsamlı yaparsam o kadar mutlu olurum” dedi.
İlkokul çağındaki çocuklar için hazırlanan ilk Rusça içerik olan bu kitap ve kartlar şimdilik pilot olarak Bahçeşehir Koleji Konyaaltı Kampüsü’nde kullanılıyor.
İSTANBUL, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |