Hopa’da öğretmen Metin Lokumcu’nun öldüğü olayları Ankara’da protesto eden 22’si tutuklu 28 öğrenci hakkında ‘terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla açılan davada mahkeme, avukatların “Basın açıklaması teröre girmez, görevsizlik verilsin” talebini 4 dakikada reddetti. Sanıkların tümünü dinleyen 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti duruşma sonunda 22 tutuklu genci de tahliye etti...
Seçimden önce Başbakan Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesinde düzenlediği mitinginde çıkan olaylarda emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybetmesini Ankara’da protesto eden 22’si tutuklu 28 öğrenci hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla açılan Hopa davasında tüm sanıklar tahliye edildi.
Özel yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatların davanın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında görülmesi gerektiği için “görevsizlik” kararı verilmesi talebini reddetti. Avukatların Öğrenci Kolektifleri’nin ve Halkevlerinin terörle hiçbir ilgilerinin olmadığı yönündeki savunmasına karşı çıkan iddianameyi hazırlayan savcı Hakan Yüksel’in bir başka öğrenci davasında sanıkların üzerinde çıkan “Kolektif İbo, Kolektif Deniz” yazılı notları delil göstermesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Sanık avukatlarından Ayhan Erdoğan, iddianamedeki kitap, şemsiye, kartpostal, pankart gibi delillerin terör suçuna kanıt gösterildiğini, insancıl bir tepki gösteren gençlere polisin saldırdığını, gençlerin polise verdiği tepkinin ise en fazla Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçuyla yargılamayı gerektirdiğini savundu. Avukat Erdoğan “derhal beraat” ya da “görevsizlik” kararı verilerek, dosyanın asliye ceza mahkemesine gönderilmesini istedi. Erdoğan şöyle konuştu:
AKP’yi koruma kanunu
“Hopa’da Metin Lokumcu’nun öldürülmesini protesto etmek isteyenler, KESK’in çağrısıyla bir basın açıklaması yapmışlardır. Bu düşünce özgürlüğü kapsamında bir eylemdir. Hatta dosyaya konulan kamera görüntülerine göre bir polis müdürü, kitleye şimdiye kadar demokratik hakkınızı kullandınız ama bundan sonra dağılın’ diyerek eylemin terör eylemi olmadığını söylemiştir. Ama ne zaman ki kitle AKP’ye silah çelenk bırakmaya yönelmiş, polis sert müdahalede bulunmuştur. Terörle Mücadele Kanunu AKP’yi koruma kanunu olarak uygulanmamalıdır. CHP önündeki protestolarda polis hiç ortalıkta görünmemiş ve olay da çıkmamıştır. Bu dava solu hedef almıştır. Ama her sol örgüt, terör örgütü değildir.”Sanıklardan Halkevleri üyesi olduğunu söyleyen Mahir Mansuroğlu, Hopa davasının, Başbakan Erdoğan’ın Halkevleri’ni hedef gösteren konuşmasından sonra açıldığını belirterek “Bu süreçte tüm muhalif sesler terörle suçlandı. Bunun altında emniyet ve savcılığın, suç ve suçlu yaratma gayesini görüyoruz” dedi. Mansuroğlu, eylem sırasında çekilen fotoğraflardaki kişinin kendisinin olmadığını söyledi. Tutuklu sanıklardan Hikmet Tanıl, Başbakan Erdoğan’ın, idam edilen Erdal Eren ve Necdet Adalı için ağladığını belirterek, “Başbakan’ın ağlamaması için tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Sanıkların tümü serbest
Sanıkların tümünün savunmasını alan mahmeke, geç saatlerde 22 tutuklu sanığın da tahliyesine karar verdi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi. Tahliye haberini duyan sanıklarının aileleri gözyaşlarını tutamazken, adliye önündeki örgütler de haberin duyulmasının ardından sloganlar atarak ayrıldı.
Ankara’daki Hopa davası solu birleştirdi
SOL BİR ARAYA GELDİ:
Duruşma için Türkiye’nin dört yanından gelen yaklaşık 2 bin kişi, duruşma boyunca adliye önünde bekledi. CHP, BDP, ÖDP, TKP, SDP, EHP, KESK, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut, Pir Sultan Abdal Derneği temsilcileri ve üyeleri de bekleyenler arasında yer aldı. Kalabalık, beklerken halay çekti ve sloganlar attı. Bu sırada kalabalığa “Ergenekoncular” diye bağıran bir kadın, polis tarafından uzaklaştırıldı. Konuşmaların ardından tulum eşliğinde horon tepen göstericiler, duruşmanın sonucunu adliye önünde bekledi.
3 BİN POLİS:
Alana yerleştirilen, üzerinde “Böyle oyun görülmedi Ankara Adliyesi’nde” yazan, maskeli adalet terazisi dikkati çekti. Kalabalık, “Halkın hakları yargılanamaz”, “Metin Lokumcu onurumuzdur”, “Biz de attık yumurta, Bizi de alın devleti kurtarın”, “Her yer Hopa, her yer direniş” pankartları taşıdı. Duruşma için Ankara genelinde yaklaşık 3 bin polis görevlendirildi.
SAVCIYI KALDIRMADILAR:
Mahkeme heyeti, talebi bağlamak için müzakereye çekilirken, Savcı Yüksel’in de salondan çıkmaya hazırlanmasına avukatlar ve izleyicilerden “siz tarafsınız” tepkisi geldi. Başkan Örsdemir, savcı ile kendilerinin odalarının ayrı olduğunu söylese de tepkiler dinmeyince savcı Yüksel, “Odama çıkacağım, heyetin yanına değil” dedi. Yüksel daha sonra “Hasmınız değilim” diyerek yerine oturdu.
GELİRLERİ 240 TL AMA O DA BORÇ:
Öğrencilerin gelirleri sorulduğunda “240 TL’lik öğrenci kredisi” yanıtını vermeleri dikkat çekerken sanık avukatları bunun borçlanma olduğunu ve gelir diye kaydedilmesinin yanlış olduğunu savundu.
- VEKİLLER ÇIKARMA YAPTI:
Duruşmayı, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Sezgin Tanrıkulu ile Mahmut Tanal, Uğur Bayraktutar, M. Ecder Özdemir, Hüseyin Aygün, İsa Gök, Melda Onur, Binnaz Toprak, Süleyman Çelebi, Umut Oran, ve Rıza Türmen, BDP’li Sebahat Tuncel’ün de aralarında bulunduğu 30’a yakın milletvekili ile TKP ve ÖDP temsilcileri de izledi. Hopa olaylarında ölen Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da duruşmayı izleyenler arasındaydı.
Çınar ÖZER ANKARA-VATAN