Dursun GÜNDOĞDU yazdı
Bu olayı hiçbir zaman tasvip etmememize rağmen, görüntülere bir de toplum psikolojisi çerçevesinden bakmanızı öneririz.
Gençlerden oluşan Antalyaspor taraftarları ellerinde meşalelerle yürüyerek caddeden geçiyor. Google’dan girip bu tür haberlere bakarsanız, Türkiye’nin her yerinde bir taraftar grubu, diğer bir taraftar grubunun store mağazalarına dönük eylemlerde bulunmuşlardır.
Mağaza işleten birinin bunun farkında olması veya polisin önleyici hizmetler biriminin kendisine haber vermesi gerekiyor.
Anlaşılan bunun ikisi de gerçekleşmemiş.
Görüntülerin başına bakarsanız, grup slogan atarak geliyor. Hatta, bir çocuk bu grubun önünden kaçarak uzaklaşıyor. Bir çift kendisini GS Mağazası’nın içine atıyor.
İşte, toplum psikolojisi dediğimiz olay burada başlıyor. O çifte kapıyı açıp buyur eden mağaza görevlisi (Sonradan silah çeken) dışarıda kalıyor. Kapıyı bile kapatmıyor.
Eğer kapıyı kapatsa, gözden kaybolsa, ortalıkta görünmese, belki de o grup oradan geçip gidecek.
Paratoner olup şimşeği üzerine çekmek bu olsa gerek. Mağaza görevlisinin açık bıraktığı kapıdan içeri bir ses bombası atılıyor.
Kavganın büyümesinin nedeni de bu…
Belinde silah taşıyan birinin bu tür toplumsal olaylarda, toplum psikolojisinin egemen olduğu durumlarda nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekiyor.
Kıssadan hisse; polisin ilgili birimi bu yürüyüşü, o güzergah üzerindeki GS Mağazası’nın yetkililerine bildirmemesi bir eksiklik.
O mağaza yetkilisinin, kapıyı açık bırakıp dışarıda beklemesi başka bir sorun…
Başta yazdığımız gibi bu olayı tasvip etmemekle birlikte, toplum olarak toplum psikolojini çok iyi öğrenmemiz gerekiyor.
Ateşle barutun yan yana gelmesinin bu tür olayların patlamasına yol açacağını hem polis, hem birey olarak iyi algılamalı ve ona göre önlemimizi almalıyız.