Fransa Havayolları başta olmak üzere bir çok havayolu şirketinde yaklaşık 20 yıldır görev yapan Fransız kadın pilot Isabelle Bacqvenois, Paris- Antalya arası uçuş yaparken havadan görerek hayran kaldığı Bucak İlçesi'ne bağlı Çamlık Beldesi'ne yerleşti. Sahil Mahallesi'nde yaşayan Isabelle Bacqvenoise, Pasifik ülkeleri ve Güney Amerika’da bir çok kent ve adada yaşadığını ancak hiçbir ülkenin Türkiye kadar güzel olmadığını vurguladı. Antalya’ya geliş ve gidişleri esnasında havadan Çamlık Beldesi'ni keşfettiğini kaydeden Bacqvenois, şunları söyledi:
"Mesleğim gereği hemen hemen dünyada gezmediğim ve görmediğim yer kalmadı. Antalya’ya uçuşlarım esnasında havadan gördüğüm Karacaören Barajı ve çevresindeki doğaya aşık oldum. Bu bölgeye her gelişimde heyecanlandım. 'Emekli olduğum zaman kesinlikle buraya yerleşeceğim' diyordum. Aşırı uçuşlar nedeniyle baş dönmesi rahatsızlığı geçirdim. Pilotlukta baş dönmesi ciddi bir rahatsızlıktır. Mesleğini bıraktıktan sonra idealimi gerçekleştirmek için Antalya’ya geldim. Önce Türkçeyi öğrendim. Daha sonra doğasına aşık olduğum Karacaören Barajı'na geldim. Buraya yakın Çamlık Beldesi Sahil Mahallesi'nden 30 dönüm arazi alarak yerleştim."
ELEKTRİK BAĞLANMADI
İdealinin peşinde koşarak Bucak'a yerleşen ve tek başına yaşayan Fransız pilot, çiftliğine elektrik bağlayamamaktan şikayetçi. Yabancı olduğu için arazi alırken de çok zorlandığını vurgulayan Isabelle Bacqveois, "Birkaç firmanın desteğiyle bu araziyi aldım. 100 bin lira harcayarak bu hale getirdim. Resmi prosedürleri aşamadığım için bir türlü elektrik bağlatamıyorum. Bu nedenle de ışıldak kullanıyorum" dedi.
YUNUS EMRE'NİN ADINI VERDİ
Fransız pilot, çok sevdiği beldede günlerini yoga yaparak geçiriyor. Havada uzun zaman kalmanın yoğun strese neden olduğunu belirten Bacqveois, 12 yıldan bu yana yoga yaptığını söyledi. Çamlık Beldesi'nden aldığı araziyi yoga merkezi haline getirdiğini kaydeden Bacqveois, "Para için yapmıyorum. İnsanlara yardımcı olmak rahatsızlarını giderebilmek için çaba gösteriyorum. Tabii ki masrafları karşılamak için de küçük çaplı ücretler almak zorundayım" dedi.
Arazinin çeşitli bölgelerine yoga çadırları, konaklama çadırları ve çeşitli ihtiyaç çadırları da kuran Bacqveois, şöyle konuştu:
"Türkçe öğrendikten sonra Mevlana ve Yunus Emre’nin şiirlerini okudum. Yunus Emre ve Mevlana aşığı oldum. Çok etkilendim. Daha sonra defalarca Konya’ya gidip Mevlana'yı gezdim. Yoga çiftliğine de çok etkilendiğim Yunus Emre’nin adını koydum. Buraya Antalya’ya tatile gelen, seminerlere gelen Fransız, Güney Afrikalı, İngiliz, Alman, İsviçre ve Türk yogacılar geliyor. Onlarlar birlikte günlerimi geçiyorum. Burada yaşamaktan çok memnunum."
Halim AKCA/BUCAK(Burdur), (DHA)-