Türk Toraks Derneği 15'nci Yıllık Kongresi, Antalya'nın Manavgat İlçesi'ne bağlı Side Beldesi'nde devam ediyor. Kongreye yaklaşık bin 400 hekim katılıyor. Side gerçekleşen kongrede 'Akciğer nakli, akciğer kanseri, KOAH, astım, uyku bozuklukları, ülkemizde tütün kontrolü, sigara bırakma tedavisi, tüberküloz, pulmoner rehabilitasyon, meslek hastalıkları' konuları ele alınıyor. Kongre kapsamında Türk Toraks Derneği Kongre Komitesi üyeleri tarafından düzenlenen basın toplantısında söz alan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof.Dr. Feyza Erkan, kongrede çok sayıda salonda çeşitli konuların ele alındığına işaret ederek, Türkiye ve dünyada akciğer nakli deneyimlerinin birden fazla oturumda tartışıldığını, Türkiye'de akciğer nakli bekleyen çok sayıda hasta bulunduğunu anlattı. Kongrede, astım ve KOAH başta olmak üzere sık karşılaşılan pnömoni, tüberküloz, uyku apnesi, akciğer kanseri konularının da ayrıntılı olarak güncel gelişmelerle tartışıldığını aktaran Prof. Erkan, "Kongrede sadece erişkinlerin göğüs hastalıkları sorunları değil, aynı zamanda çocuk göğüs hastalıkları sorunları da ele alındı" dedi.
TÜTÜNSÜZ BİR TÜRKİYE
Toraks Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr. Oğuz Kılınç da tütün mamullerinin kullanılmasının azaltılması kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Prof.Dr. Kılınç, şunları söyledi: "Türk Toraks Derneği'nin çalışmaları ulusal ve uluslararası örgütler tarafından ödüllendirilmektedir. Geçen ay Singapur'da yapılan tütün kontrolü sempozyumunda Türk Toraks'ın başkanlık yaptığı kapalı alanlarda sigara içilmesinin engellenmesinin yasanın uygulanması konusunda dünyaya örnek gösterilmiş ve ödüllendirilmiştir. Buradaki hedef tütün mamullerinin kullanılmasının azaltılması ve tütünsüz bir Türkiye yaratmaktır. Sınırları içerisinde tütün üretilmeyen ve sınırlarından içeri tütün girmeyen bir ülke hedefimiz var. Bu hedef 2040 yılına konulmuştur. Eğer bu hızla gidersek 2023'e yetiştirmeyi amaçlıyoruz."
BİR YILDA 2 MİLYON 200 BİN KİŞİ SİGARAYI BIRAKTI
Bunun ipuçlarını almaya başladıklarını belirten Prof.Dr. Kılınç, "Geçen yıl sigara içme davranışını terk edenlerin sayısı 2 milyon 200 bin kişidir. Kullanım ise yüzde 22,5 azalmıştır ve 14 milyar Lira vatandaşın cebinde kalmıştır. Türkiye'de bir yıl içinde tütün alımı için toplam harcanan para 20 milyar dolardır. Tütünle ilişkili hastalıkların tanı ve tedavisi için harcanan para ise 30 milyar dolardır. Toplam tütünle ilgili maliyet 50 milyar dolardır. Geldiğimiz nokta olumludur ancak yeterli değil" diye konuştu.
TEK TİP SİGARA PAKETİ
Sigara ambalajlarının düz paket olması şeklinde çalışmalar olduğunu da belirten Prof.Dr. Kılınç, şöyle devam etti: "En önemli kazanımlardan biri de düz paket uygulaması olacak. Bu şu demek; Sigaraları marka ve logolardan arındırıp, yeşil bir renk ve sadece üzerinde numaraların bulunduğu ve görsel olarak kanser hastalarının ve benzeri resimler olacak. Sağlık Bakanlığı tarafından Singapur'daki toplantıda bunun uygulanacağıyla ilgili açıklamada bulunuldu. Bunu ilk yapan ülke Avustralya olacak ve önümüzdeki haziranda başlayacaklar. Biz Türk Toraks olarak düz paket uygulamasını şiddetle destekliyoruz. Şu an bu konuda bir takvim hazırlanmış değil. Yasa teklifi de yok. Ama siyasi irade bunun yapılacağıyla ilgili görüş bildirmiştir. Önemli olan budur. Önümüzdeki süreçlerde yasalaşıp uygulamaya geçecektir diye düşünüyoruz."
NARGİLE SİGARA KADAR ZARARLIDIR
Nargilenin de en az sigara kadar zararlı ve tehlikeli olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Oğuz Kılınç, şu bilgileri verdi: "Nargile tütün endüstrisinin bir tezgâhıdır. Sanki sudan geçtiği için zararsızmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Çeşitli aromalarla cazip hale getirilmektedir. Nargile, en az sigara kadar zararlıdır. Bir tömbeki içildiği zaman 200 sigara içilmiş gibi olur. Kesinlikle nargileden uzak durulması gerekiyor. En az sigara kadar solunum fonksiyonlarını bozmaktadır. Nargilenin suyu değiştirilmediği zaman tüberküloz bulaşma oranı çok yüksektir. Aynı zamanda uyuşturucu kullanma yöntemlerinden biridir. Özellikle nargile yöntemiyle esrar içilmektedir. Nargile içenleri uyarıyorum. Bunun tehlikesi fark edilmiştir ve yasal önlemler alınacaktır. Bu konuda da mecliste yasa tasarısı mevcut."
KANSERLER BURUNDAN SAPTANABİLECEK
Prof. Dr. Öner Dikensoy da kanserde erken teşhis yapılabilmesi için İsrailli bilim adamları tarafından elektronik burun cihazları geliştirildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Elektronik burun diye adlandırılan yeni duyulan, yeni yeni kullanılmaya başlanan bir cihaz var. Eskiden köpeklerin kanserli hastaları nefeslerinden tanıyabildiği saptanmış. Bundan hareketle, 'Acaba elektronik bir cihaz yapıp, kullanabilir miyiz' diye gündeme gelmiş. Nefes verdiğimizde akciğerden çıkan havadaki birtakım organik bileşikleri tespit edebilen cihazlar bunlar. Kanserli hastaların nefeslerinde normal hastaların nefeslerinde olmayan organik bir bileşik saptamışlar. Bu cihazla erken teşhis etme olanakları araştırılmış. Kanserli hücreleri nefesten ayırt edebilen bir cihaz geliştirmiş. Bu çalışmaa, kanserin erken teşhisi bakımından gelecek vaat eden bir çalışma olarak görülüyor."