KLİMİK tarafından bu yıl 20'ncisi düzenlenen sağlık kongresi, Antalya'da Belek Turizm Merkezi'ndeki otelde başladı. Kongrede önemli enfeksiyon hastalıkları, antibiyotik direnci, yurt içinden ve yurt dışından gelen bilim insanlarınca görüşülüyor. Kongrenin ana başlıklarından ikisi ise son günlerde Türkiye'de de çok sık tartışılan aşılar ve grip oldu. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, tıbbın en önemli buluşları arasında yer alan aşılar sayesinde 'kızamık', 'difteri', 'suçiçeği', 'kabakulak', 'çocuk felci', 'menenjit' gibi geçmişte milyonlarca insanın kaybına yol açan hastalıkların ölümcül olmaktan çıktığını söyledi. Son yıllarda tüm dünyada yükselişe geçen 'aşı reddi' nedeniyle, 100 yıl önceki bu salgın hastalıkların yeniden hortladığını belirten Prof. Dr. Azap, bu hastalıklara bağlı ölümlerin de görülmeye başladığını vurguladı.
HER YIL İKİYE KATLANIYOR
Prof. Dr. Alpay Azap, aşı karşıtlığının böyle devam etmesi halinde, dünyayı tıpkı 100 yıl önceki gibi büyük salgınların, çocuk ve genç yaşta ölümler ve sakatlıkların beklediğini aktardı. Türkiye'de çocuklarını aşılatmayan ailelerin sayısının hızla arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Azap, 2014'te 1370, 2015'te 5 bin 91, 2016'da 11 bin 470, 2017'de 23 bin ailenin çocuklarına aşı yaptırmadığını dile getirdi. 2018'e yönelik kesin rakamların açıklanmadığını kaydeden Prof. Dr. Azap, rakamların ciddi oranda arttığına yönelik bilgileri olduğunu belirtti.
AŞI, GRİBE BAĞLI ÖLÜMLERİ AZALTIYOR
Prof. Dr. Alpay Azap, "Aileler, 'Çocuğa bu kadar antijen vermek zarar verir, ileride başka hastalıklara sebep oluruz' diye birtakım yanlış bilgilere sahip. Çocuklara yaptığımız aşıların içindeki antijenler çok kontrollü. Çocuk aşı olmayıp hastalanırsa sakat kalma ya da ölme riskiyle karşı karşıya. Aşı karşıtlığının bilimsel temeli yoktur. Bütün bilimsel veriler aşıların güvenilir olduğunu gösteriyor. Aşı sadece çocuklar için de geçerli değil. Grip, zatürre gibi hastalıklar aşı ile önlenebiliyor. Ocak ayında grip salgını yaşandı. Özellikle yaşlı nüfustan hastanelere yatmak zorunda kalan ve hayatını kaybedenler oldu. Grip öldürücü bir hastalıktır, nezle ile karıştırılmamalı. Grip aşıları çok iyi koruma sağlıyor. Başka bir koruma yöntemi yok. Grip aşısı aynı zamanda kalp hastalığı olan kişilerdeki ölüm riskini de azaltır. Grip aşısı, kalp hastalığı olan yaşlı kişilerde kalp krizinden ölme riskini yüzde 55 azaltıyor. Grip aşısının kullanımını artırırsak, Türkiye'de yılda yüzde 10 artış sağlayabilirsek, en az 50 bin kişinin hayatını kurtarabileceğimizi düşünüyoruz" dedi.
SAYILAR ÜRKÜTÜYOR
Avrupa'da büyük bir kızamık salgını olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Azap, "2018 yılında 2016'dakinin 15 kat fazla kızamık olgusu görüldü. 47 ülkeden toplam 83 bin olgu bildirilirken ne yazık ki 72 kişi hayatını kaybetti. Türkiye'ye bu salgın sıçradı. Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre ülkemizde 2016'da 9 kızamık olgusu bildirilmişken bu sayı 2017'de 69, 2018'de ise 557'ye ulaşmış durumda. Ülke olarak 2013'te de benzer bir durumu yaşamıştık ve o zaman kızamık sayısı 7 bin 415 olmuştu" diye konuştu.
TOPLUMDA BÜYÜK SALGINLAR OLACAK
Aşılara karşı yanlış bilgiler olduğunu anlatan Prof. Dr. Alpay Azap, şöyle dedi:
"Aşı karşıtları, 'Aşı yaptırmayalım, aşı olmadan hastalığı geçirirsek bu daha doğal olur' diye söylemde bulunuyor. Son günlerde organik ürünler, doğal yaşam, ilaçlardan uzak durmak gibi beklentiler var. 'İlk çağlardaki gibi yaşarsak daha sağlık oluruz' diye düşünenler var. Doğru ama unutmayalım ki o dönem yaşam süresi 40 yıldı. Artık ortalama yaşam süresi 85'e kadar çıktı ve bunda aşıların büyük etkisi var. Yanlış bilgilerden biri de aşıların içinde kimyasal maddeler, cıva olduğu ve cıvanın otizm yaptığı söyleniyor. Çoğu aşıda cıva yok ve cıvanın otizmle ilişkisi olduğunu henüz gösteren bir bilgi yok. Aşı yaptırmayan ailelerin çocukları hastalanacak ve ne yazık ki ölenler olacak. Daha da kötüsü onlar aşılanmayıp hastalandığı için hastalıkları topluma yayacaklar. Aşı yaptırmış olanlar da yüzde 2- 3 aşının etkisini daha az hissedecekleri için aşı yaptıranlardan da hayatını kaybedecek olanlar var. Toplumda büyük salgınlar olacak."
ANTİBİYOTİKLER ARTIK ETKİLİ DEĞİL
Kongre Başkanı Prof. Dr. Gökhan Aygün de antibiyotik direnci krizinin artarak devam ettiğini söyledi. Antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle etkili bir tedavi olmamasından dolayı dünyada yılda 700 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Aygün, "Bu sayının 2050 yılında 10 milyon kişiye ulaşmasını ve antibiyotik direncine bağlı ölümlerin kanser ölümleri ve kalp damar hastalıkları ölümlerinin önüne geçmesi bekleniyor. Türkiye'deki hastanelerde elimizdeki antibiyotiklerin hiçbiri etkili olmadığı için hastalıklarla enfeksiyonlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Gerçekte bunların çoğu ölümle sonuçlanabiliyor. Tarım ve hayvancılıkta uygun olmayan antibiyotiklerin kullanımının insanda antibiyotik dirençli bakteriler konusunda kaynak oluşturduğu düşünülüyor. Yeni antibiyotik gelişim çok zor ve pahalı bir süreç. Antibiyotik yönetim kültürünü bir an önce gündeme oturtmak durumundayız" diye konuştu.
HIV- AIDS'TE GİZLİ SALGIN
Doç. Dr. Süda Tekin de HIV- AIDS konusunda gizli bir salgından bahsedildiğini söyledi. HIV pozitif kişi sayısının dünyada 45 milyon civarında olduğunun düşünüldüğünü belirten Doç. Dr. Tekin, 21 milyon kişinin tedavi olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Süda Tekin, "Tedavi olmayan kişi 20 kişiye hastalığı bulaştırabiliyor. Kişilerin kendinden haberdar olması ve test yaptırması gerekiyor. Homoseksüel erkekler, uyuşturucu kullananlar, önlem almadan cinsel ilişkiye girenler risk grubunda. Tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yok" dedi.
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |