AÜ'nün Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi, Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Berlin Education and Consulting tarafından organize edilen 'Avrupa Birliği (AB) ile En Güçlü Bağlar: Almanya ve Türkiye Arasındaki Göç Tarihi' konulu panel çevrimiçi olarak düzenlendi. Panelde Türkiye ile AB'nin lokomotif ülkesi Almanya arasında düzenli göçün 60 yıllık deneyimi, Almanya'da göç meselesinin çeşitli boyutlarında aktör olarak yer alan büyük kurumların kurucuları ve üst düzey temsilcilerinin bilgi birikimlerinden yararlanılarak değerlendirildi. Ayrıca dil, eğitim, vatandaşlık hakları ile ilgili gelişmeler, toplumsal önyargılar gibi temel başlıklarla ilgili önemli konular hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ HALEN BELİRSİZ
Panelin açılış konuşmasını yapan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Hepinizin bildiği gibi ülkemizin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yapılan ortaklık başvurusu ile başlayan Türkiye ile Avrupa Birliği'nin ilişkileri aradan geçen 60 yıllık sürede belli bir istikrarı yakalayamadı. Gelinen süreçte AB için Türkiye'nin önemi ve Türkiye için AB'ne üyeliğin gerekliliği her iki taraftan da sıklıkla tekrarlanmasına karşın Türkiye'nin üyelik perspektifi halen belirsizliğini korumaktadır" dedi.
AVRUPA'DA YAŞAYAN TÜRKLER İYİ EĞİTİM ALMALI
Türkiye AB ilişkileriyle eş zamanlı olarak Almanya'ya göç etmeye başlayan Türklerin de ülkemizin Avrupa ile ilişkilerine önemli katkılarda bulunduğunu belirten Rektör Özkan, şöyle konuştu:
"1960'lı yıllarda başlayan göç dalgasında Almanya'ya giden Türklerin ülkeye adaptasyonu, bugün Avrupalıların bize olan bakış açısını şekillendiren önemli etkenler arasında yer alıyor. Bu nedenle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının iyi eğitim alması önceliğimiz olmalıdır. Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve Alman siyasi partilerinde aktif olarak görev almaları da yine Türk algısının Avrupa'da değişmesi için çok etkilidir. Bunun da yolu tabii ki yine eğitimden geçer. Diğer bir konu ise Avrupa'da yaşayan Türklerin ana vatanlarıyla bağlarını sürdürmesi, kültürlerini kaybetmemesi de önemli bir gerekliliktir."
AVRUPA'DAN TEDAVİ İÇİN ÜLKEMİZE GELENLER ARTIYOR
Türkiye'den Almanya'ya gerçekleşen göçün yanı sıra son yıllarda, özellikle Antalya'da her geçen gün daha çok fark edilmeye başlanan tersine bir göçün de söz konusu olduğuna değinen Rektör Özkan, "Çok sayıda Alman vatandaşı, emeklilik yıllarında yaşamak için ülkemizi tercih ediyor. Sadece ılıman iklimimiz, doğal güzelliklerimizin bu durumu açıklamakta yetersiz kalacağı kanaatindeyim. Bu tercihte sağlık sistemimiz, kültürel özelliklerimiz, verilen güven ve huzur duygusu da belirleyicidir. Yine bu güçlü yönlerimiz sayesinde Avrupa'dan tedavi için ülkemizi tercih eden hasta sayısı da artmaktadır, sağlık turizmimiz gelişmektedir. Ve bu yeni durum aslında Avrupa ile ilişkilerimiz için elimize güçlü bir enstrüman veriyor. Doğru kurulan her ilişki imajımızın güçlenmesine katkı sağlayacaktır" dedi.
GÖÇ, İKLİM KRİZİYLE BİRLİKTE EN KRİTİK İKİ KONU
Panelin ilk oturumun moderatorlüğünü yapan AÜ Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hale Balseven, "AB'nde göçün, iklim kriziyle birlikte en kritik iki konu olduğunu ve büyük bir sorun alanı oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle AB'nin lokomotif ülkesi olan Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler ayrı bir önem kazanıyor. Almanya'ya göç eden Türk vatandaşlar ekonomiye kattıkları değerler, sosyal ve kültürel boyutlarla bugün AB ile en güçlü bağlarımızı oluşturuyor. İyi eğitim almış göçmen vatandaşların Türkiye'nin AB'ye girmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
ORTAK BİR TARİH YAZILDI
Panelin ikinci oturumun moderatorlüğünü yapan AÜ Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Suat Kolukırık, Almanya ile olan ekonomik ve politik ilişkilerin çok daha eski tarihlere dayandığını belirterek, Bağdat Demiryolu Projesi ve I. Dünya Savaşındaki beraberliğe dikkat çekti. Panele konuşmacı olarak katılan Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar, 'Göç Sürecinde Antalya Nürnberg Kardeş Şehir İlişkilerinin Önemi', Eğitim Merkezi Genel Müdürü ve Almanya Göçmen Ekonomisi Birliği Başkanı Nihat Sorgeç, 'Almanya Göçmen Kronolojisi', IKG Kültürel, Tarihsel ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik, '60 Yıllık Göç Sürecinde Göçmen Türklerin Türkiye'ye ve Almanya'ya katkıları', Federal Çatı Örgütü Sozialdienst Muslimischer Frauen e. V. Kurucu Başkanı Ayten Kılıçaslan, 'Almanya'daki Göçmen Türk Kadınlarının Dünü ve Bugünü' başlıklarında konuştular.
ANTALYA,(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |