17 Ağustos 1999 depreminde Akyazı ilçesinde eşi Hanife Elma (31) ile çocukları Aziz Mert (8), Buse (5) ve Şevval’i (3) kaybeden Alaattin Elma (52), depremin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen aynı acıyı yaşıyor. Kendisinin enkazdan çıkarıldığını, eşi ve 3 çocuğunu kaybettiğini belirten Alaattin Elma, "21 sene önce eşimle 3 çocuğumu kaybettim. Ben de aynı binadaydım. Ertesi gün saat 11 gibi ailemin imkanlarıyla enkazdan çıkartıldım. Eşim iki kız çocuğuyla diğer odadaydı. Büyük oğlum diğer oda da yattı. Ben biraz daha oturdum, hava sıcaktı. Daha sonra gece yarısı uğultu, sallantı yoktu sadece uğultu. Uğultuya fırladım. Salondaki ışığı gördüm. Arkamdan sanki kamyon girdi evin içine. Ne olduğunu da anlayamadım. Deprem hiç aklıma gelmiyordu, kendi kendime dedim, 'Herhalde kamyon girdi eve'. Sonra diyorum ikinci katta kamyonun ne işi var? Hani o kadar ani oldu ki uğultuyla birlikte infilak etti resmen ev" dedi.
'HİÇ AİLECEK FOTOĞRAFIMIZ YOK'
21 yıl önce kaybettiği ailesinden geriye 1 fotoğraflarının bile kalmadığını söyleyen Alaattin Elma, "Tabi olayın bu boyutta olduğunu da bilmiyordum. Bunu ertesi gün öğrendim. Saatlerce kurtarılmayı bekledim. Eşime, çocuklara seslendim. Hiç kimseden bir ses alamadım. Daha sonra artçılar sürekli olunca tamam dedim. Kendi kendime noktayı koydum ve dünyanın sonu geldi dedim. Tabi gece kendimi her şeye hazırladım orada. Korku yoktu, panik yoktu. Yani kelime-i şehadet getirdim defalarca, tamam dedim bu kadarmış. Eşimi, çocukları kaybetme ihtimalini, her şeye hazırladım orada kendimi. Hiç ailecek fotoğrafımız yok" diye konuştu.
'BİZ HALA O DEPREMİ YAŞIYORUZ'
Depremde eşi ve kızını kaybeden Ekrem Çavdar da depremin acısını yaşıyor. 17 Ağustos depreminin olduğu zaman 9 yaşında olan kızı Eylem Çavdar'ın yaralı olarak kurtulduğunu, ancak eşi Emine Çavdar ve diğer kızı Didem Çavdar'ın yaşamını yitirdiğini söyleyen Ekrem Çavdar, "Allah bir daha bu tür şeyleri yaşatmasın. Benim hayatım bitti. Ailem, çoluk çocuğum, her şeyimi kaybettim. Acılarımız büyük. Acıları yaşayanlara da Allah kolaylık ve sabırlar versin. Çok zor, kelimelerle anlatılamaz. Yaşayan bilir. Yüz sene de geçse unutulması mümkün değil. Biz hala o depremi yaşıyoruz, her gün yaşıyoruz. Her gün, herhangi bir patlamada, herhangi bir sallantıda aklımız başımızdan gidiyor" dedi.
ENKAZDAN ÇIKTI, ÇOCUĞUNU KURTARDI
Depremi unutmanın mümkün olmadığını ifade eden Ekrem Çavdar, "Unutmak mümkün değil. Acılar ayrı bir tarafa, o enkaz altında kalıyorsun, kimsen yok, feryadını duyan yok, her tarafın kan revan içinde. Bir Allah kulu gelemiyor. Herkes düşmüş zaten kendi derdine. Feryatların moloz yığınları içinde duyulmuyor. Zor kendi çabamla yaralı vaziyette, kan revan içinde, her tarafımdan kan akıyor. Öyle çıktım. Çocuklarımın birini kurtarabildim, yaralıydı. Diğer kızımla eşim enkaz altında kaldılar, kurtaramadım" diye konuştu.
Ramiz Kaan OKTAR-Nuri KURU/AKYAZI (Sakarya), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |