İflas eden ve üzerine kayıtlı malvarlığı bulunmayan işadamından tazminatı tahsil edemeyen Işgın'ın avukatı, hukuk mücadelesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı.
İbrahim Işgın, 19 Mart 2005 tarihinde Antalya Kemer'deki Royal Resort Otel'de garson olarak çalışırken, sosis makinesinin kapağını açtığı anda elektrik akımına kapıldı. Solunumu duran ve yaklaşık 3 ay Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gören, ardından Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Hastanesi'ne götürülen Işgın, hastanede yaklaşık 2 yıl süren tedavisinin ardından ailesi tarafından Ordu'nun Ünye İlçesi'ndeki evlerine götürüldü.
'YÜZDE 100 İŞ GÖREMEZ'
Bu olay sonrası ellerini kontrol edemeyen, yürüyemeyen, konuşamayan, yutkunma yeteneğini kaybettiği için yemek yiyemeyen, midesine yerleştirilen hortumla beslenen, tuvalet ihtiyacını gideremediği için altına bez bağlanan Işgın için Adli Tıp Kurumu, 'yüzde 100 iş göremez' raporu verdi.
OTEL SAHİBİ 5 YIL SONRA SANIK OLDU
İbrahim Işgın'ın ailesinin ihmali bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından, 2005 yılında olayda kusurlu olduğu belirtilen 3 otel çalışanı hakkında Kemer Asliye Ceza Mahkemesi'nde ceza davası açıldı. Işgın'ın avukatı Cemalettin Şık, 3 çalışanın yanı sıra, otel sahibi Bülent Eyilik'in de sanık sıfatıyla yargılanmasını talep etti. Avukat Şık'ın talebi, 5 yıl sonra mahkeme tarafından kabul edildi ve Eyilik de sanık olarak yargılanmaya başladı. Mahkeme, verilen adreslerde bulunamayan ve duruşmalara da katılmayan Bülent Eyilik hakkında yakalama kararı çıkarttı. Bu ceza davası sürüyor.
1 MİLYON LİRAYI BULAN TAZMİNAT
Işgın'ın avukatı Cemalettin Şık'ın sorumlular hakkında Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2006 yılında açtığı tazminat davası ise 2009 yılında sonuçlandı. Mahkeme, Royal Resort Hotel'in sahibi Bülent Eyilik'e ait Eytur Turistik İşletmeleri A.Ş.'yi, 368 bin 686 lira tazminata mahkum etti. Mahkeme, bu paranın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte şirketten ve yetkililerinden alınarak, İbrahim Işgın'ın ailesine teslim edilmesine karar verdi.
TAHSİL EDECEK KİŞİ VE ŞİRKET YOK
Avukat Cemalettin Şık, yasal faiziyle 1 milyon lirayı aşan alacak için icra takibi başlattı. İcra memurlarıyla birlikte Royal Resort Otel'e ve Bülent Eyilik'e ait işyerlerine giden Cemalettin Şık, Eytur şirketinin ticareti terk etmesi, bazı işyerleri ve gayrimenkullere diğer alacaklılar tarafından el konulması, bazılarının ise satılması nedeniyle hiç tahsilat yapamadı. Avukat Şık, bu gelişme üzerine İcra ve İflas Kanunu'na göre 'ticareti usulsuz terk' suçunun oluştuğunu belirterek, 12 Haziran 2009 tarihinde Antalya 2'nci İcra Ceza Mahkemesi'ne şikayette bulunup, Bülent Eyilik ve şirket aleyhine yeni bir dava açtı. Dava görülürken Bülent Eyilik'in avukatları, Yargıtay 16'ncı Hukuk Dairesi'nin, 'Şirket yetkililerinin suçtan sorumlu tutulamayacağı' içtihadını örnek göstererek, beraat talebinde bulundu. İcra ceza mahkemesi de, sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
'ZAMAN AŞIMINA UĞRAYACAK'
Avukat Cemalettin Şık, yargılama sürecinin uzaması, tazminat alacağını teminat altına alacak hukuk ve sosyal sigorta sistemi ile güvence sağlanamaması gerekçeleriyle 12 Mayıs 2010 tarihinde AİHM'e başvurdu. Başvurusu kabul edilen Şık 300 bin euro maddi, 200 bin euro manevi, 20 bin euro da yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinde bulundu.
Bülent Eyilik'in Antalya'nın tanınmış işadamlarından biri olduğuna dikkat çeken Avukat Şık şunları söyledi:
"Bu kişinin sosyal statüsünün mahkemece de göz önüne alınarak, sınıf ayrımcılığı yapıldığı kanaati ve iddiasındayız. Ceza yargılamasında ise 6'ncı yılına girmiş olan yargılama aşaması, 3- 5 yıl gibi kısa sürede bitmeyecek gibi gözükmektedir. Cezanın 10 yıllık zaman aşımına uğraması adeta beklenmektedir. En az 3- 5 yıl sürecek Yargıtay aşaması da dahil edilirse cezanın zaman aşımına uğrayacağı kesindir. Kazandığımız tazminatı alamıyoruz. Gencecik, fidan gibi o adamın, çocuk gibi altına bez bağlanarak yaşamaya mahkum edilmesi içimi sızlatıyor. Sadece onu değil, annesi, babası, kardeşleri, bakımına yardım eden kardeşlerinin eşleri gibi birçok kişinin hayatı alt üst oldu. İç hukukta başka çaremiz kalmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduk."
Antalya-DHA
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |