Torba yasa tasarısında çalışma hayatına ilişkin yapılması düşünülen düzenlemeler işçi ve memur konfederasyonlarında farklı yorumları da beraberinde getirdi. Bazı Konfederasyon başkanları tasarının bütününe karşı çıkarken, bazı Konfederasyonlar ise bazı düzenlemelerin işçi ve memurlara yeni haklar getirdiğini savundu. Konfederasyon Başkanları ANKA’ya yaptıkları açıklamada torba tasarı hakkındaki görüşlerini açıkladı.
-“KAZANILMIŞ HAKLAR GASP EDİLİYOR”-
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden, torba yasa tasarısı ile işçi ve memurların kazanılmış haklarının “gasp edileceğini” savunarak, “Tasarıda belediye işçilerinden, taşeronlaşmaya, işsizlik fonunun kullanımından, deneme sürelerine, çırak ve stajyerlerin çalışma koşullarından geçici görevlendirmeye ve esnek çalışma hayatına ilişkin çalışanların haklarını gasp edici birçok düzenlemeye imza atılıyor” dedi.
Belediye işçilerine yönelik yapılması istenilen düzenlemeyle işçilerin istekleri dışında, “zorunlu görevlendirme” ile karşı karşıya kalacaklarını belirten Çelebi, “Çeşitli belediyelerde çalışan işçilerin rızaları alınmaksızın Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarına gönderilmeleri ve beş iş günü içerisinde işe başlamazlarsa işlerine son verilecek olması, işçilerin geçim sıkıntısına nasıl bir çare olacaktır? İnsanları işsizliğin ya da bilmedikleri görmedikleri yerlere sürgün etmenin vicdanla bağdaşır bir yanı var mıdır? Bu uygulama sonucunda ailelerin parçalanacağı, insanların geleceklerinin ateşe atıldığı görülmemekte midir? Bakanlık göz göre göre halkı kandırmaya çalışmaktadır” diye konuştu.
-“KAMU HİZMETİ ANLAYIŞI YERİNE, KAR ODAKLI POLİTİKALARLA DEVLET, TÜCCARLAŞTIRILMAKTA”-
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Torba kanun tasarısıyla kamu hizmeti anlayışı yerine, kar odaklı politikalarla devletin tüccarlaştırılmak istendiğini belirterek, “Daha fazla kâr sağlamanın en kolay yolu da daha düşük maliyetlerle personel çalıştırmak olarak görülmektedir. Bu noktada kamuda daha az elemanla daha çok iş yaparak çalışanları köleleştirmek, iş güvencesini zayıflatarak, işten çıkarılmayı kolaylaştırmak siyasetçilerin tek amacı haline gelmiştir. TBMM’de kabul edilen torba kanun içerisinde kamu personel mevzuatı ile ilgili düzenlemeler de bu zincirin başka bir halkasını oluşturmaktadır. Tasarı, kamuda esnek çalışma usulünü yerleştirmeyi amaçlayan, memurlara verilecek cezaları artıran, memurlarımızın isteği dışında başka kurumlara atanmasını kolaylaştıran bir özellik taşımaktadır” dedi.
Tasarı ile kariyer ve liyakat ilkesinin yok sayılmakta olduğunu, üst düzey yönetici atamalarında “kadrolaşma, siyasi yandaşlık, denetimsiz” bir kamu yönetiminin, özel sektör-siyasi parti ilişkilerinin meşrulaşması ve “hükümet memuru” uygulamasının esas alındığını belirten Akyıldız, “Türkiye Kamu-Sen’in mücadele ederek Torba Kanun Tasarısına dâhil ettirmeyi başardığı maddelerin yanında hükümetin memurlarımızın taleplerini görmezden gelerek tek taraflı olarak hazırlayıp tasarıya eklediği konular da bulunmaktadır. Ne yazık ki bu konular torba kanunla getirilen olumlu düzenlemelerin kazançlarını ortadan kaldıracak düzeydedir. Öyle ki, olumsuz bulduğumuz ve karşı çıktığımız maddelerin özünde kamunun işleyişi, yapısı ve düzenini bozma amacı yatmaktadır. Bu nedenle tasarının götürdükleri getirdiklerinin çok üzerindedir” diye konuştu.
-"TASARI GERİ ÇEKİLSİN"-
Mecliste görüşmeleri devam eden Torba Yasa tasarısının geri çekilmesini talep ettiklerini belirten KESK Başkanı Döndü Taka Çınar, “Bugün TBMM'de görüşülmekte olan torba yasa içinde gerek parlamento içinde gerekse toplumsal hayatta bir mutabakatla karşılanan cezaların indirilmesi, öğrenci gençliğine af, emeklilerin bazı taleplerinin karşılanması gibi düzenlemelerin yanında milyonlarca işçi ve emekçinin haklarının gasp edilmesi, gençlerin ve çocukların geleceğinin karartılması, daha da karanlık süreçlere götürücü düzenlemeler içermektedir” dedi.
Tasarı kabul edildiğinde, memurların da işçiler gibi başka kurumlara “ödünç” verilebileceğini belirten Çınar, “Esnek ve kuralsız çalışma yasalaşacağı için on binlerce belediye işçisi, ihtiyaç fazlası olarak Milli Eğitim veya Emniyet'in taşra teşkilatına sürgün edilecek. Bu belediyeler 5 yıl boyunca yeni işçi alamayacak. Hizmet alımı yöntemiyle taşeronlaşma yaygınlaşacak. 16-18 yaş arasında çalışan yüz binlerce genç, ortalama 85 liradan daha az ücret alacak, işe ilk girişlerde deneme süresi 2 aydan 4 aya çıkacak. Gençlerin ve çocukların geleceği çalınacak” şeklinde konuştu.
-“DAHA EN BAŞINDA HATA YAPILDI”-
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden torba yasa tasarısının daha en başta yanlış olarak hazırlandığını ifade ederek, tasarı hazırlanırken tarafların görüşlerine başvurulmadığını belirtti. Kumlu, torba yasa tasarısına itirazlarının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Hükümet, torba yasa tasarısı ile işçilerin İşsizlik Sigortası Fonu’na bir kez daha el uzatmaktadır. Tasarı ile işverenlerin maliyetlerini düşürmek için esnek çalışma düzensizliği genişletilmektedir. İl özel idare ve belediye işçileri istihdam fazlası sayılarak başka iş yerlerine dağıtılmak istenmektedir.
Hükümet, sosyal güvenlikte beklenen düzenlemeleri yapmamıştır. Tasarıyla kamu kesiminde kısmi süreli çalışan işçilerden boşta geçen süreleri için isteğe bağlı sigortalılığını devam ettirenlerin genel sağlık sigortası primini de kendilerinin karşılaması öngörülmektedir. Halbuki, boşta geçen süre için isteğe bağlı sigortalılığını devam ettirmeyenlerin genel sağlık sigortası primleri kamu işverenleri tarafından ödenmektedir. Bu durum dikkate alındığında yapılmak istenen düzenleme eşitsizliğe yol açacak ve isteğe bağlı sigortaya devam edenler cezalandırılmış olacaktır.