İtalya'nın Trieste liman şehrine düzenlenen basın gezisi kapsamında sektörle ilgili genel bir değerlendirme yapan UN Ro-Ro CEO'su Sedat Gümüşoğlu, "Avrupa Türkiye'nin ihracatında yüzde 50 gibi önemli bir paya sahip. Avrupa'ya yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 50'si deniz yoluyla yapılıyor. Karayolunun payı hala yüzde 50'lerin biraz üzerinde. Biz toplam ihracatta deniz yolunun payının daha artmasını ve ağırlıklı hale gelmesini hedefliyoruz. Türkiye 2023 için 1.2 trilyon dolarlık bir dış ticaret hedefi belirlemiş durumda. Biz de UN Ro-Ro olarak bu hedefe ulaşmasına katkı yapmak üzere her türlü yatırımı yapmaya hazırız" dedi. UN Ro-Ro olarak 2007'den bu yana sadece yeni gemi yatırımı olmak üzere 200 milyon Euro'nun üzerinde bir yatırım yaptıklarını belirten Gümüşoğlu, 2011 ciro hedeflerinin de 200 milyon Euro olduğunu kaydetti.
"TRİESTE ÖNEMLİ BİR MERKEZ OLDU"
UN Ro-Ro'nun yılda ortalama 250 bin araç taşıdığını söyleyen Gümüşoğlu, yeni gemi ve hat yatırımlarına devam edeceklerini belirterek şöyle dedi:
"Bizim en büyük rakibimiz karayolları. Her yıl daha artan oranda dış ticaret trafiğini denizyoluna ve Ro-Ro'ya kaydırılması gerekiyor. UN Ro-Ro deniz yoluyla yapılan ticarette yüzde 85'e yakın oranla en büyük paya sahip."
UN Ro-Ro'nun mevcut hatlarındaki Ro-Ro taşımalarının yüzde 70'ini Trieste'ye, yüzde 30'unun da Toulon'a yapıldığını belirten Gümüşoğlu, "Trieste bizim Avrupa'ya ihracatlarda çok önemli bir merkez oldu. Trieste yaklaşık 250 bin nüfusa sahip. Buradaki en büyük ekonomik faaliyet liman. Limanın yarattığı istihdam yaklaşık olarak 15 bin kişi. Genel kargonun yüzde 50'si UN Ro-Ro tarafından taşınıyor, yani limandaki ekonomik faaliyetin yarısına katkımız var. Trieste ayrıca Avrupa'nın da önemli bir aktarma merkezi. Almanya ve Avusturya'nın ham petrolü de bu kanaldan taşınıyor. Trieste bir anlamda bir Türk şehri haline geldi. Her yıl binlerce Türk sürücü buraya geliyor. Tüm liman sürekli Türk TIR'larıyla dolu. Trieste Üniversitesi'nden akademisyen Vittorio Torbianelli'nin 2007'de yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'den gelen Ro-Ro trafiğinin Trieste'de yarattığı yıllık ekonomik aktivite 80 milyon Euro. Biz bu kente daha fazla yatırım yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
İhracattaki artış ile deniz yolundan yapılan taşımalar arasında doğrudan bir ilişki olduğuna dikkat çeken Sedat Gümüşoğlu, "2007 yılında ihracatın en iyi olduğu zamanda 220 bin araç taşımıştık. Krizde bu sayı 180 binlere kadar düşmüştü.2010'da yeniden yükselişe geçtik ve yılda 200 bin araç taşıdık. İlk dört ayda Avrupa'ya ihracat yüzde 17 artarken, bizim taşıdığımız araç sayısı yüzde 30 arttı. 2011 sonunda yıllık 240 bin araca ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. İhracatta aksama olunca bizde de aynı aksama oluyor.Örneğin geçen günlerde Trieste Limanı'nda beş günlük bir grev yaşandı. Bunun hemen ihracata olumsuz yansımasını gördük" dedi.
YENİ YATIRIMLAR VE GEMİLER
1994 yılında uluslararası nakliye firmaları tarafından kurulan UN Ro-Ro İşletmeleri A.Ş'nin, kurulduğu günden bugüne büyüyerek Akdeniz'in ve dünyanın en büyük Ro-Ro operatörlerinden biri haline geldiğini vurgulayan Gümüşoğlu, şirketin 2007 yılında 910 milyon Euro bedelle uluslararası bir yatırım fon şirketi olan Kohlberg Kravis&Roberts (KKR) tarafından satın alındığını söyledi. İhracat ve ithalat taşımalarının deniz yoluna kaydırılması ve bu yolla dış ticaret potansiyelinin arttırılması sürecine UN Ro-Ro'nun verdiği desteğin her geçen gün arttığını ifade eden Gümüşoğlu, "Şu anda 11'i UN Ro-Ro'ya ait olmak üzere ve ikisi de kiralık toplam 13 Ro-Ro gemisiyle hizmet veriyoruz. Filomuzun ortalama yaşı da 4.5" dedi. Gümüşoğlu, yeni gemi yatırımlarıyla ilgili olarak "Artan ticareti yakından izliyoruz. Türkiye'nin dökme yükte de önemli bir potansiyeli var. Türkiye'nin yeni ihracat haritasına göre yeni hatlar da planlıyoruz. Yeni gemi yatırımlarımız olacak, ancak yeni bir gemi yatırımının 2012 sonundan önce gerçekleşmeyeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"HER SEFERDE 300-400 EURO AVANTAJ SAĞLIYORUZ"
Deniz yoluyla taşımanın avantajlarını aktaran Gümüşoğlu, şunları söyledi:
"U.N Ro-Ro olarak müşterilerimize, uluslararası nakliye firmalarına ve ihracat/ithalat firmalarına Ro-Ro ile deniz yolunu kullanmanın maliyetlerinin kara yoluna kıyasla daha düşük olacağını taahhüt ediyoruz. UN Ro-Ro olarak maliyetlerde, hem direkt olan nakit giderlerde, hem de toplam sefer giderlerinde ciddi avantajlar sunuyoruz. İstanbul-Trieste hattında tur başına navlun olarak yaklaşık bin 500 Euro aldığımızı düşünürsek aynı yolun karadan yapılmasına kıyasla 300-400 Euro daha fazla tasarruf sağladığını hesaplıyoruz. Araçların yıpranması, çevre ve doğaya verilen olumsuz etkiler, araçların geçtiği ülkelerin geçiş kısıtlamaları ve sürücülerin yorgunlukları gibi faktörleri dikkate aldığımızda Ro-Ro'nun her durumda büyük avantaj getirdiği açıktır. Bugün yatırım ömrü altı yıl olan bir çekici sadece karadan Almanya'ya çalışırsa, altı yılın sonunda 550 bin kilometre yol kat etmiş olurken, sadece denizden Almanya'ya çalışan bir çekici altı senenin sonunda 200 bin gibi neredeyse üçte biri oranında yol kat etmiş olacaktır.”
"MEVCUT HATLARI GELİŞTİRİRKEN YENİ HAT OLARAK KÖSTENCE' Yİ AÇAÇAĞIZ"
UN Ro-Ro'nun son durum itibariyle dört hatta Ro-Ro taşımacılığı hizmeti verdiğini, mevcut hatlarda ifade eden Gümüşoğlu, İstanbul'dan Romanya'nın Köstence limanına yeni bir hat açma sürecinde olduklarını söyledi. Gümüşoğlu, Köstence hattıyla özellikle Romanya'nın yanı sıra, Moldova, Beyaz Rusya, Ukrayna ve Polonya'ya giden ya da bu ülkelerden Türkiye'ye gelen araçların yararlanabileceğini belirterek, "Romanya'da açılacak Pendik-Köstence hattında haftada üç seferle yılda 30 bin araç taşımayı hedefliyoruz. Biz bu hat boyunca önemli bir potansiyel görüyoruz. Pendik-Köstence hattı sayesinde biz aslında Trieste ve Toulon hattını da birbirine bağlamış olacağız. Örneğin Ukrayna'ya giden ya da o bölgeden gelen bir treyler Pendik limanı üzerinden Trieste veya Toulon'a gidebilecek. Biz bu hatlar arasında önemli bir ticaret potansiyeli olacağına inanıyoruz. UN Ro-Ro olarak bu sayede daha fazla müşteriye ulaşmış ve iş hacmimizi daha da büyütmüş olacağız" dedi.
"MERSİN-TRİESTE HATTI ANADOLU İHRACATÇISI İÇİN GÜZEL BİR KAPI"
Mart 2009 itibariyle hizmete giren Mersin-Trieste hattında ise haftada iki gün karşılıklı dört sefer yapıldığını belirten Gümüşoğlu, "Mersin-Trieste hattı özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgelerimizdeki uluslararası nakliyeci firmalara hizmet verirken, bu hat daha önce İstanbul ve Çeşme'ye gelmek zorunda kalan firmalarımıza büyük avantajlar sağlıyor. Özellikle Anadolu'daki ihracatçılarımız için bu hat dünyaya açılan bir kapı olma özelliğini taşıyor" diye konuştu. Gümüşoğlu, Fransa'nın Toulon Limanı'na seferlerin de Mayıs 2011'den itibaren Ambarlı-Toulon olarak haftada üç kez karşılıklı olarak gerçekleştirildiği bilgisini verirken "72 saat süren bu seferlerin sonunda TIR sürücüleri Air Adria ile Trieste aktarmalı olarak Toulon'a ulaştırıyoruz. Toulon Limanı geniş hinterlandı sayesinde taşımacılarımıza Fransa, İspanya, Portekiz ve Birleşik Krallık'a kolayca ulaşım olanağı sunuyor" dedi.
"TAŞIDIĞIMIZ SÜRÜCÜ SAYISI İLE BİR SEYAHAT ACENTASI KADAR OLDUK"
Ro-Ro taşımacılığı sayesinde sürücülerin günlerce ülkeler arası yolları aşmak zorunda kalmadığını vurgulayan Gümüşoğlu, "UN Ro-Ro olarak dört şapkamız var. Hem gemi sahibiyiz, hem hat işletmecisiyiz, hem liman işletmecisiyiz, hem de yolcu taşıma fonksiyonuna sahibiz. İhracat yükleri treyler veya komple araçlarla Ro-Ro gemilerimizle taşınırken, biz de araç sürücülerini uçakla Trieste'ye ulaştırıyoruz. Buradan da sürücüler yüklerini treylerle Avrupa'ya karayolu ya da demiryolu ile taşıyorlar. Her yıl nerdeyse 200 bine kadar sürücüyü havayoluyla ve gemilerimizle İstanbul-Trieste arasında karşılıklı taşıyoruz. Slovenya'nın milli havayolu Air Adria ile bu konuda çok iyi yürüyen bir işbirliğimiz var. Yılda karşılıklı bin 300'e yakın uçak kaldırıyoruz. Bir anlamda büyük bir tur operatörü gibi çalışıyoruz. Ayrıca hem deniz hem hava hem de demiryolunu birlikte en iyi kullanan bir kuruluş olarak UN Ro-Ro 2005 yılında geçen yıl Avrupa İntermodal ödülünü aldı" diye konuştu.
"UND İLE İLİŞKİLERİMİZ İYİ YOLDA, HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ"
Öte yandan sektörde dönem dönem yakınma konusu olan navlun fiyatları hakkında da bilgi veren Gümüşoğlu, "2007'den bu yana navlunlar petrole paralel olarak artmadı. Petrol fiyatlarının 70 dolardan 110 dolar seviyelerine çıktığı bu dönemde gidiş-dönüş taşıma ücretimiz 1350 Euro'dan 1470 Euro'ya çıktı. Bu dönemde gemilerimizin doluluğunu artırarak kârlılığımızı da koruduk. Gemilerimiz gidiş-dönüşlerde ortalama yüzde 75'lik doluluk oranına sahip" dedi. Türkiye'de uluslararası nakliye sektörünün en önemli temsilci olan UND ile de ilişkilerinin çok iyi bir süreçte olduğuna dikkat çeken Gümüşoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Öncelikle Dernek yapısının her şeyin üzerinde tutulması gerekiyor. Çünkü Dernek hem sektörün hem de bizlerin menfaatini koruyor. Derneğin düzenleyici ve sektörün geleceğini şekillendiren bir rol oynaması önemli. Ayrıca bizim bu ilişkilerde her zaman çok iyi olmamız lazım. Çünkü UND üyeleri aynı zamanda bizim en büyük müşterimiz. Biz UND'nin yeni yönetimiyle sürekli görüşüyoruz ve işbirliklerimizi daha iyi nasıl arttırabiliriz bunun yollarını arıyoruz. Hepimiz sonuçta aynı gemideyiz."(ANKA)
(NÇ/ÖMR)
Hakkımızda
Iletisim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene
Ekle
Günün
Haberleri