Polisi şehit eden zanlıdan ilginç savunma

Kaya, cinayeti kız arkadaşının da işlemiş olabileceğini ileri sürdü.

Antalya'da 5 Aralık 2014'te Ahmet Kaya, kardeşi Erol Kaya ile uyuşturucu yüzünden kavga etti. İhbar üzerine Doğuyaka Mahallesi 1114 Sokak'taki eve giden polis ekibi, elinde bıçak bulunan Erol Kaya'ya müdahale etmek istedi. Bu sırada polis memuru Mehmet Topalca'yı karnından bıçaklayan Erol Kaya, bacağından vurularak etkisiz hale getirildi. Topalca kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, Kaya ise tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Polis memuru Topalca'nın, uyuşturucu madde bağımlısı Erol Kaya tarafından şehit edilmesiyle ilgili davaya, Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın önceki gün yapılan ikinci duruşmasında tutuklu sanık Erol Kaya, şehit polis memurunun bıçak darbesiyle değil, kalp masajından yaşamını yitirmiş olabileceği iddiasını ortaya attı. Kaya, "Mehmet Topalca'ya, komşumuz Melike Tuğsuz kalp masajı yapmıştır. Maktül Mehmet Topalca'nın benim eylemim sonucu değil, Melike Tuğsuz'un kalp masajı sonucu vefat ettiğini düşünüyorum. Kaldı ki Melike Tuğsuz sağlık görevlisi değildir. Kalp masajı konusunda yeterli bilgisi de yoktur. Bu hususun araştırılmasını talep ederim" dedi.

'KIZ ARKADAŞIM DA YAPMIŞ OLABİLİR'
Ayrıca o sırada yanında bulunan kız arkadaşı Zeynep Doğan'ın da olayda kullanılan bıçakta parmak izi bulunup bulunmadığının tespit edilmesini isteyen Erol Kaya, "Çünkü ben olay anını hatırlamıyorum. Olay anında yanımda kız arkadaşım Zeynep Doğan vardı. Bıçakla bu şahıs da maktule vurmuş olabilir" iddiasında bulundu.

Olay yerinde bulunan diğer polis memuru Oğuz Yerlikaya'nın beyanlarını kabul etmediğini de belirten Kaya, bu kişinin kendisini bacağından vurduğunu söyledi. Yerlikaya'nın maktulün bıçaklanması sırasında olay yerinde olmadığını, daha sonra geldiğini anlatan Kaya, "Geldiğinde elimdeki bıçağı görünce bana ateş edip yaraladı" diye konuştu.

'BIÇAĞI BIRAK' DİYE İKAZ ETTİM
Polis memuru Oğuz Yerlikaya ise, Erol Kaya'yı olay yerinde elinde bıçakla görünce kendisini korumak için ateş edip yaraladığını belirterek şunları söyledi:

"Ben olay yerine Mehmet Topalca ile birlikte gelmiştim. Erol Kaya'nın ağabeyi Ahmet Kaya bizi görmüştü. Ayrıca Zeynep Doğan da beyanında, biz olay yerindeyken sanık Erol Kaya'nın elinde bıçak olduğu halde benim kendisine 'Bıçağı bırak' diye ikaz ettiğimi söylemiştir. Bu hususu Zeynep Doğan'ın annesi de görmüştür. O da yanımızdaydı. Benim orada olmamam gibi bir durum söz konusu değil. Biz vefat eden polis memuru Mehmet Topalca ile ekip olarak çalışırdık. Farklı yerlere gitmemiz mümkün değil." 

Polis memuru Yerlikaya, sanık avukatı İsmail Duygulu'nun sorusu üzerine "Ben Erol Kaya'yı, bıçağı Mehmet Topalca'nın karnından çıkarırken gördüm. Bıçağı sokarken görmedim. Hatta bıçağı bırakması için bağırdım. Böyle bağırınca Erol Kaya bıçağıyla benim üzerime hücum etti" dedi.

AVUKATI: YÜKLÜ MİKTARDA UYUŞTURUCU ALMIŞ
Avukat İsmail Duygulu ise sanığın uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, olay günü de uyuşturucu etkisi olan bir ilacı yüklü miktarda içtiğini, buna ilave olarak alkol aldığını savundu. Duygulu, suç saatinde sanığın bilincinin yerinde olmadığını söyledi. Bu nedenle sanığın ne yaptığını bilemediğini ve hatırlayamadığını ileri süren Duygulu, "Bu durum sanığın geçici olarak cezai ehliyetinin ortadan kalktığını ortaya koyabilir ve cezasızlık söz konusudur" diye savunma yaptı. Erol Kaya'nın uyuşturucu tedavisi gördüğünü, cerrahi müdahaleyle vücuduna çip takıldığını da anlatan Avukat Duygulu, buna ilişkin dosyanın da İstanbul Universal Hastanesi'nden istenmesini talep etti. 

HAKİM TALEPLERİ REDDETTİ, DURUŞMAYI ERTELEDİ
Bıçak üzerinde detaylı parmak izi çalışması yapıldığı için bu konuda yeniden bir çalışma yapılması yönündeki talebi reddeden mahkeme, sanığın ilaç ve alkolü iradesiyle aldığı anlaşıldığı için geçici cezasızlık hali bulunduğuna yönelik talebi de reddetti. Mahkeme, polis memurunun yapılan kalp masajından dolayı hayatını kaybettiğine ilişkin iddianın araştırılması yönündeki talebi de, dosya içinde kalp masajıyla ilgili herhangi bir husus bulunmadığı, sadece kan kaybını önlemek açısından Melike Tuğsuz'un tampon yaptığı anlaşıldığı gerekçesiyle reddetti. Duruşma 12 Mart tarihine ertelendi.
Mustafa KOZAK/ ANTALYA,(DHA)-