GÜN HABER (Özel)
2017’de meydana gelen olayda adı geçen kişinin dönemin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Karasan olduğu kamera kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldı.
Postaneden mektubu yollarken kameralara açıkça yakalanan Karasan, soruşturma sürerken Ak Parti il yönetiminden istifa edip yurtdışına yerleşti. Karasan’ın bir süre önce yeniden Antalya’ya geldiği öğrenildi. Ak Partili bir belediye başkanı ile ilgili ihbarın yine bir Ak Partili üst düzey yönetici tarafından yapılması şok etkisi yaratırken, ‘Sende mi Brütüs?’ dedirtti.
Mehmet Karasan (mavi çizgili gömlekli) Türel'in hep yanındaydı...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, o tarihlerde kendisine muhalif haberler yapan Hürses Gazetesi’nden Ebru Küçükaydın’a gönderilen mektup konusunu yargıya taşıyınca gerçek ortaya çıktı. Küçükaydın’ın 16 Ekim 2017 tarihinde köşe yazısına taşıdığı mektup skandalı, Ak Parti’de iç çekişmelerin ulaştığı boyutu da ortaya koydu.
İZ SÜRÜLDÜ KAMERA KAYITLARI ÇIKARILDI
Türel’in şikayeti üzerine kapsamlı bir soruşturma yapan savcılık bir iddianame hazırladı. İddianamede, Türel hakkındaki iddiaların hakaret içerdiği, köşe yazarı ile birlikte, gazeteye söz konusu mektubu gönderenin kişinin de hakaret suçu işlediğini belirtti. Savcı, mektubu gönderenin izini sürdü ve kayıtlardan ve kamera görüntülerinden ‘Süleyman Çakar’ sahte ismiyle mektubu gönderen kişinin dönemin Ak Parti İl Yönetimi’nde Yerel Yönetimlerden Sorumlu Üye Mehmet Karasan olduğunu belirledi.
Mehmet Karasan (Gözlüklü, şapkalı)
NASIL BULUNDU?
İddianamede; Gazeteci Ebru Küçükaydın’ın ibra ettiği mektubun 2 Ekim 2017 tarihinde saat 15.17’de Konyaaltı Postanesi’nden gönderildiğinin tespit edildiği, Antalya Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü’nden söz konusu zaman aralığında Konyaaltı Postanesi’ne giriş çıkışların kaydedildiği kamera kayıtlarından şahsın kimliğinin tespit edilmesinin istendiği yer aldı.
Bu tespite göre, aynı gün saat 14.41’de postaneye giriş yapan şapkalı ve siyah gözlüklü bir kişi saptandı. Bu kişinin daha sonra yapılan araştırmalarda Mehmet Karasan olduğu anlaşıldı.
İddianame, ‘Basın ve yayın yoluyla aleni ortamda kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ suçunun işlendiği gerekçesiyle kamu davası olarak yürütülürken, Başkan Menderes Türel de ‘müşteki’ olarak davada yer aldı.
İddianamenin sonuç bölümünde suça konu haberin veriliş biçimiyle özü arasında fikri bağ bulunmadığı, müştekiye karşı kişiyi rencide edici amaç ve ibareler içerdiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Şüpheli Mehmet Karasan’ın Belediye Meclisi’nde görevli olduğu, Konyaaltı PTT’ye soruşturmaya konu kapalı zarfı verirken kamerayla kayıt altına alındığı, teşhis edildiği, sıfatı gereği elde etmesi muhtemel bilgileri mektup olarak diğer şüpheli Ebru Küçükaydın’a ilettiği, Küçükaydın’ın da içerik itibariyle müştekiye (Menderes Türel’e) karşı hakaret unsuru taşıyan bu mektubu gazetesinde ve internet sayfasında yayınlamak suretiyle kamu görevlisine karşı hakaret suçunu birlikte işledikleri anlaşılmıştır.”
ALMANYA’YA GİTTİ SONRADAN DÖNDÜ
Mehmet Karasan (sol baştaki)
Savcılığın davayla ilgili soruşturması devam ederken dönemin Ak Parti Antalya İl Yönetimi’nde ‘Yerel Yönetimlerden Sorumlu Üye’ olarak görev alan Mehmet Karasan, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa etti ve Antalya’yı terk ederek Almanya’ya yerleşti.
İŞTE O MEKTUP
Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel hakkındaki asılsız iddiaların, yine Ak Parti’nin Antalya’daki üst düzey yöneticisi tarafından uydurulmuş bir mektupla kimliğini gizlemek için şapka ve gözlükle kamufle olarak PTT’den gazeteye postalanmış olması, şok etkisi yarattı.
Mehmet Karasan (Sol baştaki) dönemin Ak Parti İl Başkanı Rıza Sümer (soldan ikinci), Menderes Türel ve büyükşehir bürokratlarıyla aynı masada...
O dönemde iddianamede yer alan gazetecinin çalıştığı Hürses gazetesinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e muhalif yayınlarıyla biliniyor olması da, Mehmet Karasan’ın özellikle bu gazeteyi seçmiş olabileceğini gündeme getirdi.