Gözümüz, kulağımız, bir taraftan internet yasası çıkacak mı, çıkmayacak mı diye Ankara’da Meclis genel kurulunda, bir taraftan da bizim yereldeki arkadaşların çevirdiği fırıldaklıklarda…
Biz yasa çıkacak mı, çıkmayacak mı, elimiz kolumuz bağlanacak mı, para cezaları canımızı yakacak mı, bu iktidar haber için bizi hapislerde mi çürütecek diye kara kara düşünürken, bakıyorum da yereldeki bazı arkadaşların keyifleri yerinde…
Kimileri kişisel ikbal, kimileri koltuk peşinde, kimileri de gezip tozuyor.
Bunlar için fark etmiyor ki yeni çıkacak internet yasası…
Çünkü, bu iktidar döneminde her şey güzeldi onlar için…
Yarın başka bir iktidar başa gelirse onlar için yine güzel olacak her şey…
Hatta nevi şahsına münhasır bu arkadaşlardan bazıları, olası bir iktidar değişikliğine bile şimdiden hazırlamışlar kendilerini...
Geçen gün sosyal medyada dolaşırken bir baktım, Antalyalı kelli felli sözde gazetecinin biri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yan yana poz vermiş…
Hem de genel merkezde ki makamda…
Üstelik baş başa…
Gerçi bizim Antalyalı gazeteciler makamı yol geçen hanına çevirdiler ama olsun…
Bunun diğerlerinden farkı, ne kayıtlı kuyutlu, ne de ruhen CHP’li olmaması…
Sosyal medya sayfasına bakınca ne olduğunu anlıyorsunuz zaten...
Hidayete ermeden önceki durumunu bilmiyorum ama hidayete erdikten sonra ki yazdıklarının 3-5 kelimesi Türkçe gerisi, Arapça…
Ve, Kılıçdaroğlu ile çektirdiği fotoğrafın altına, “Ülke ve Antalya gündemini değerlendirdiğimiz buluşmada kadirşinas ev sahipliği ve hassasiyeti için müteşekkirim” diye yazmış.
Peki, kardeş…
Gittin, konuştun, ülke ve Antalya gündemini değerlendirdin…
Hani, yani yazdıkların nerede?..
Bu nasıl gazetecilik?..
Gazeteci dediğin gider, konuşur ve yazar…
Arkadaş da gitmiş, konuşmuş ama bir tek kelime yazmamış…
Niye?..
Derdi Türkiye ve Antalya değil ki…
Kişisel…
Bir başka gazeteci ise Kılıçdaroğlu’nun yanına gitmemiş ama sosyal medyasında hayatında hiç oy vermediği CHP’ye toz kondurmuyor şu sıralar...
Daha düne kadar Muhsin Yazıcıoğlu’nun uğruna ölüyor, ‘Başbuğum’ dediği Alparslan Türkeş’in yolunda dört nala gidiyordu oysa…
Peki, ona ne oldu da, bir anda rahmetliler ile yollarını ayırdı?..
Kafasına taş mı düştü, yoksa geleceğini orada mı gördü?..
Neyse, gelelim sadede…
Yani esas oğlana…
Sahibi olduğu gazetesinde kendisine, ‘Duayen gazeteci’ diye yazdıran Mehmet Ali Dim’e…
Yukarıda verdiğim iki örnekten çok farklı bu kişilik…
Bu onların Şah-ı Merdanı…
Adam tam bir megaloman…
Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanıydı…
AGC’den ayrıldı, Küresel Gazeteciler Konseyi KGK’yı kurdu, başkanı oldu.
AGC, onu ‘Onursal başkan’ yapmadı diye kızdı, Aktif Gazeteciler Cemiyeti ALGC’yi kurdurdu.
Başına da patronu olduğu gazetenin genel yayın müdürünü getirip oturttu..
Aradan bir süre geçti…
Önceki gün genel kurulu vardı ALGC’nin…
Kurdurduğu cemiyetin genel kuruluna katıldı.
Önce divan başkanı oldu, sonra gelen bir yazılı önergeyi oylattı, onursal başkan seçtirdi kendini...
Muradına erdi…
Eyy AGC’liler, siz onursal başkan yapmazsanız adamı, adam da adamlarına dernek kurdurtur, divan başkanı da olur, onursal başkan da…
Yeni onursal başkanımız hızını alamamış ki, sahibi olduğu gazetenin künyesinde kim varsa kendi kurdurduğu ALGC’nin yönetimine sokmuş.
Gazetenin sahibi olarak kendisi onursal başkan, genel yayın müdürü de yine cemiyetin başkanı olmuş son genel kurulda… Genel müdürü ve politika editörü üzülmesin diye onları denetim kurulu üyesi yapmışlar… Yazı işleri müdürü de yönetim kurulu üyesi olmuş.
Künyede 5 isim var, 5’i de bir şeyler kapmış.
Maşallah…
Mehmet Ali Dim’in gazetesinde çıkan habere baktım, uzun uzun konuşmuşlar ama ne kendisi, ne de cemiyetin başkanı genel kurulda, internet yasasından tek satır bahsetmemiş.
Onlar için yasa masa önemli değil ki…
Zaten yazmıyorlar…
Yazmadan gazete çıkar mı?..
Çıkarıyorlar işte…
Yazısız yazı yazıyorlar yani…
Hepsine bir daha maşallah…
Bizim gazeteciler, çıkarılacak yasadan bi haber kişisel ikbal ve koltuk peşinde koşarken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir gazetecinin yanağını okşayıp, gözlerinin içine baktı ve ‘Canım benim’ bile dedi…
Ön sevişme tamam yani…
Gerisi yasadan sonra herhalde…
Allah korusun…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|