Macarlar ve bizim çocuklar

Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak, çocuk istismarı nedeniyle hükümlü bir kişiyi affetmiş. Skandalı gazeteciler ortaya çıkardı. Kadın Başkan, "hata yaptım" diyerek görevinden istifa etti. "Evet hata yaptım, bu hatanın dönüşü yok. Bu nedenle istifa ediyorum" diye açıkladı. Tam bir siyasi deprem. Cumhurbaşkanı ile beraber eski Adalet Bakanı da milletvekilliğinden istifa ederek politikayı bıraktı.

 Macaristan Cumhurbaşkanı, Katar'a yaptığı resmi ziyareti yarıda bıraktı ve Budapeşte'de devlet televizyonunda yayın akışı kesilerek istifasını duyurdu. 

MAHKUMİYETE KIYAK

Af kararı, devletin Çocuk Esirgeme Kurumunda, çocuklara cinsel taciz uygulayan kurum müdürüne yardım eden, çocuklara yanlış ifade vermeleri için baskı yapan, bu nedenle iki yıl hapis cezasına mahkum edilen Müdür Yardımcısı için çıkarılmış. Gazetecilerin aydınlattığı bu af kararından sonra Macar halkı, bir tacizciye verilen mahkumiyetin af edilmesini tartıştı. İktidara yakın olan merkez medya olayı görmezden geldi. Duyarlı halk, Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protesto gösterileri düzenledi. 

İlginç olan, üç çocuk annesi Katalin Novak daha önce Ailelerden ve Çocuklardan sorumlu bakanlık yapmış ve çocuklu ailelere ödenen sosyal yardımların arttırılması için çaba sarf etmişti.

Macarlar, Türk soyundan olmakla övünürler. Macaristan'da olanlar, bizim eski Adalet Bakanının bir sözünü hatırlattı: "Küçüğün rızası varsa bakan istifası gerekmez."

ŞEYTAN TAŞLIYORLAR

Çocuklar bizim geleceğimizdir. Ulusların geleceğinde çocuklar söz sahibi olacaktır. Dünyayı daha yaşanır yapmaları için çocuklara bırakacağız.

Bizim çocuklar ne yapıyor, hangi koşullarda, mutlu mu? 

Ortaokulda öğrencilere Hac ibadetinde Şeytan taşlama uygulamalı olarak öğretiliyor. Bu projenin adı ÇEDES. Milli Eğitim Bakanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanmış. Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum.

Ne olur çocukların ruh sağlığıyla oynamayın. Uzaya insan yollanan bir çağdayız. Şeytan diye sınıfların duvarlarına taş atan bir nesil yetişiyor.

Kimse utanmıyor mu?

GÜVENCESİZ İŞLERDE

Türkiye'de her 100 çocuktan 22'si yoksul. 5 öğrenciden biri haftada en az bir kez para bulamadığı için yemek yiyemiyor. Ekonomik kriz nedeniyle iki çocuktan biri aç, yoksul ve yetersiz besleniyor. 

2 milyon çocuk işçi güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çocuk işçilerin yüzde 80'i kayıt dışı çalıştırılıyor. Ocak ayında 47 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi.

Kriz boyutuna varan ekonomik durum nedeniyle aileler çocuklarına yeterli yatırımı yapamıyor. 

En acı olan da yoksul ailelerin çocuklarını cemaat, tarikat, vakıf adıyla faaliyet gösteren odaklara teslim etmeleri. Sözde din öğrenmek uğruna aileler çocukların geleceğini karanlık, ne olduğu meçhul yerlere bırakıyor.

Atatürk'ün bayram armağan ettiği, çok büyük değer verdiği çocuklara, aydınlık yarınlar, güzel bir gelecek bırakan uluslar, tarih boyunca var olmayı hak ediyor, geri kalanlar olmasa da olur.