Hiçbir yerel seçimde bu kadar ağır sözler söylenmemişti…
‘Hain’, ‘Terörist’ lafları hiç bu kadar ucu açık, geniş kitleleri kapsayacak şekilde ağızlardan dökülmemişti…
Türkiye’nin beka meselesi ile muhtarlık seçimi hiç bu kadar iç içe geçmemişti…
Ve mesele geldi, Antalya’nın turizmine, yani Antalya’nın beka meselesine kadar dayandı sonuçta...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun şirazesinden çıkarılan bir lafı evrildi, çevrildi Alman gazetelerine, “Türkiye Alman turistleri tutuklamak istiyor” başlığıyla verildi.
Ben hep şunu söyler, şunu bilirim.
Biz Antalya’da yaşayan gazeteciler, kente zarar vermemek adına, ‘Terör’ ve ‘Antalya’ kelimelerini bir araya getirmemeye özen gösterirken, bu ülkenin içişleri bakanı, ‘Terör’, ‘Antalya’ kelimelerini aynı cümle içerisinde geçirip bir de buna ‘Almanya’yı ekliyorsa mesele büyük demektir. Elin Alman gazetesi de alır, kelimeleri allar pullar ve başlığı böyle atar tabi ki...
Sadece onlar mı?.. Suudi gazeteler de Almanları aratmaz, benzer başlıklar atarak ‘Antalya’ üzerinden Türkiye’ye saldırırlar.
Seçim propagandasını Türkiye’nin bekası üzerinden kurgulayan Cumhur İttifakı’nın parti yöneticileri, bakanları, milletvekilleri Antalya’nın bekası olan turizmini tehlikeye atacak laflar etmekten kaçınmalıdır. Soylu, içişleri bakanı olduğunu, turistin sadece deniz, kum, güneş ve otele değil huzura geldiğini de unutmamalıdır.
"31 Mart akşamı zafiyete düşersek 6 yaşındaki masum çocukların eline taş verirler, valilerin kaymakamların itibarını beş paralık ederler. Sokağa çıkarmazlar” lafı yine Soylu’ya aittir…
Şimdi siz bir turist olun… Bir ülkenin içişleri bakanı, seçimi kaybettikleri taktirde sokakların teröristlerin hakimiyetine geçeceğini söylese, siz o ülke için otel rezervasyonu yaptırır mısınız?..
Valileri, kaymakamları sokağa çıkamama ihtimali olan bir ülkeye gider misiniz?..
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, her ne kadar ‘Aslında sayın Soylu şöyle dedi, böyle demek istedi’ türünden açıklamalar yapsa da atı alan Üsküdar’ı geçti… Türkiye karşıtlarının eline koz verildi… Algı oluştu ve bence Alman turist bu tartışmadan gerildi…
Bentour Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur’dan başka bir turizmci de çıkıp, ‘İçişleri bakanı turizmi zora soktu’ demedi… Bu konuda iki laf etmedi…
Ey TÜROFED’in sevgili başkanı Osman Ayık…
Ey AKTOB’un sevgili başkanı Erkan Yağcı…
Ey TÜRSAB’ın sevgili başkanı Firuz Bağlıkaya…
Neredesiniz?..
Turizm sektörü öyle zor günler geçirdi ki, şöyle ağzınız dolu dolu, turizmcinin yüreğini ferahlatan bir lafınızı duymadım…
Hiçbir olayda ağzınızı bıçak açmadı…
Bari Antalya’nın bekası olan turizm meselesinde, oturduğunuz koltukların iştigal konusu üzerinden iki laf edin…
Korkmayın…
Sayın bakana, terör ve Antalya kelimelerini aynı cümle içinde geçirmemeyi tavsiye edin…
Konusu ‘Terör’ ve ‘Güvenlik’ olan ulusal ve uluslararası toplantıları bundan böyle Antalya’da yapmayın deyin…
‘Yeter sayın bakan… Turizm, turist, Antalya üzerinden seçim kampanyası yürütmeyin’ diye efelenin…
Var mı öyle bir babayiğit?..
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|