Kemer'den siyaset notları

Kemer'de seçim çalışmaları kıyasıya bir rekabet ile devam ediyor. Her köşeden bangır bangır çalan müzikli arabalar, otobüsler, pazar yerlerinde her partinin adayları çıkıyor karşımıza. Çalgı çengi gırla gidiyor.

Rengarenk ve capcanlı bir Kemer de yaşıyoruz. Caddelerde, sokak aralarında adayların (hem Kemer, hem Antalya) posterleri asılı, vallahi evimizin bireyi gibiler...

Her yerde ekipleri ile onlar Kemer de bir hareket, bir hareket ki sormayın gitsin, İnşallah bu hareketlilik bereketlilikle geri döner... Gençlerin oyunu çok önemsiyor adaylar, hepsi onlar için çeşitli etkinlikler hazırlıyorlar, gençler bu ara yaşadı bol bol geziyorlar, eğleniyorlar. Tüm adayların yolu açık olsun diyorum.

Kemer turizmin göz bebeği,  yakışır biçimde yönetilmekte hakkı... Adaylardan rica ediyorum Kemer’i ranta kurban etmeyin... 

Parti il,ilçe başkanları ve adayları hummalı çalışmalar sonunda meclis üye listelerini açıkladılar.  Dikkatimi çeken yine üyelerin çoğunluğunun erkek olması. Soruyorum NEDEN? 

Bir tek DSP aday listesinde kadın ismi çoğunlukta.

Peki sahada çalışan, ev ziyaretlerine giden hep kadınlar değil mi? Seçimin ana damarı kadınlar kazandıran onlar, ama listede çoğunluk erkek... 

CHP 2, İYİ Parti 2, AKP 4, DSP 5, DP 1 kadın üye ile seçime gidiyor. Görüntüye göre kadın çoğunluğu Yusuf Uras’in listesinde.  

Perşembe akşamları Kemer Alevi Bektaşi Kültür Derneği Başkanı Fermanı Yeter ve eşi Bingöl hanım derneğin kapılarını açıp ev sahipliği yaparak sohbet geceleri düzenliyorlar. Genellikle bende katılırım, çok da keyifli geçer, bu geceler… Sazını alan çalar, demişler… Türküler, evde yapılan kek, kurabiye derken, Halil İbrahim sofrası gibi olur… Çay ve odun sobası, sıcacık sohbette olunca, perşembe gecelerinin vazgeçilmezi olur dernek. Orada din, dil, ırk, ayrımı olmaz, zengin fakir ayrımı da olmaz, siyaset hiç olmaz. Ama bu aralar seçim çalışmaları yapan başkan adaylarının ziyaret noktası oldu. Her hafta bir parti başkanı ve ekibi ziyarete geliyor. İlk gelen İyi Parti adayı Mustafa Gül eşi Neşe Gül’e ekibi idi. Mustafa bey başkanlığı döneminde de arada ziyaret eder özel günlerde (aşure vs) mutlaka bulunurdu. Bu hafta DP adayı Halit Ozdemir, Nihal Anatürk ve ekipleriyle ziyarete geldiler, tam onlar otururken DSP nin adayı Yusuf Uras eşi Leyla Hanım ve üyeler de girdi kapıdan. O kadar hoşuma gitti ki, hepsinin birbirleri ile tokalaşarak hoş geldiniz, hoş bulduk demeleri!.. Birlikte sohbet, birlikte türkülere eşlik, oranın özüne saygı, birlik, sevgi, beraberlik anlayışı ile egodan uzak, o anda rakip olarak değil, dost meclisinde oldukları bilinci ile kimseyi germeden mutlu neşeli bir gece yaşadık, yaşattılar… Teşekkürler her iki gruba da.

Böylesi görüntüleri özlemişiz. DSP meclis üyesi sevgili Ahu, DP meclis üyesi babası Cengiz bey bir arada… Ne güzel… Çay servisleri Ahu’dan... İşte, sen ben yok demek bu... Kemer böyle olmalı, birlik beraberlik içinde, kırmadan herkes yoluna devam edebilmeli.

Sevgi, saygı her şeyin başı. Herkesin birbiri ile uzaktan da olsa bir aile bağı var. Seçim bitince herkes özüne dönecek o yüzden rekabeti de saygı ve sevgi ile yapın diyorum. 

Bu arada, AKP İsmail Selami Minta’yı aday göstermedi.  Minta’nın istifası sonucunda kopmalar yaşandı. Çamyuva’nın ķöklü ailelerinden olan Durmuş Can da istifa ederek İyi Parti’ye katıldı. Mustafa Gul’ün yanında yerini aldı.  İyi Parti’den istifa eden Hüseyin Çelik’ te AKP meclis listesinde yerini aldı. Daha neler olacak, bekleyelim görelim, geceler gebe...

Son söz Kemer halkının... Tüm adaylar, söz verirken dikkatli olun 5 sene çabuk geçiyor. 

Bu arada, CHP de yıllardır nefer gibi çalışan (hastalığına rağmen) sevgili Neriman Zevklileri, DSP listesinde görünce şaşırdım. Kendisi hem şair hem de ressam. Kemer de yıllarca sanatı ayakta tutabilmek için şiir geceleri düzenlemiştir. Sordum neden DSP diye? Aldığım cevap ; “Kişiliğime, sanatına, birikimime” verdikleri değer için dedi... Haksız mı? Hayır çok haklı.

Hep değiniyorum. Kemer sanatçısının değerini bilmiyor diye… Bu halde teyit edilmiş oldu. Kimseden bir beklentim yok ama Kemer’de yaşayan tek sinema sanatçısı benim… Barış Manço gecesi yapılıyor, Barışla filmi olan ben davet bile ediliyorum!.

Belediyenin kültür müdürünün vizyonu bu kadar… Varlığımdan bile belki bihaber... Haaaa bekliyor muyum?.. Yooooo... Bin kere rica ettim Mustafa Ertuğrul parkındaki heykelin özgeçmişinin İngilizce olarak bir tabelaya yazılmasını… Yok olmadı… Anca aylar sonra Türkçe takıldı… Turist ne anlayacaksa… Hala Mustafa Kemal Atatürk diye resim çektiriyorlar!.. Acı ama gerçek.

Şimdi sokaklarda halkla iç içe olan adaylar koltuk sizin olunca oy istediğiniz bu günleri unutmayın.  Sizlere ulaşmak için bin kişiden geçmesinler.  Gülen yüz olun selam verin, selam alın, sağlıcakla kalın... 

Mevlana der ki; 

“Yöneten bir havuz, halk ise bu havuza su dolduran borulara benzer. Hal böyle olunca da eğer borulardan pis su gelirse havuz pis suyla, temiz su gelirse temiz suyla dolar... “

.