Fatih Çekirge…
Yılların Hürriyet yazarı…
Bugünkü yazısında, önce Antalya ve ardından da Türkiye gündemine gelip oturan Lara’daki rezidans olayını yazmış.
Hani, 7 katlı eski binanın yıkılıp yerine 9 katlı rezidans yapılacağı söylenen binayı…
Çekirge yazısında olanı biteni aynen film senaryosu tadında anlatmış…
Filme, yani yazısına şehre tepeden zoom yaparak girmiş…
Çekirge’nin kamerası Lara’daki Düden Şelalesi’nin üzerinden geçmiş, masmavi denizin üzerinden süzülmüş, Muratpaşa Belediyesi’nin ardından Büyükşehir Belediyesi’ne kadar uzanmış…
Aksiyon sahneleri dahil, filmin konusu ve kurgusu o kadar güzel ki, yazıyı okuyan herkes ‘Bravo’ der…
Yalnız bir şeyi eksik bırakmış Çekirge...
Bu filmin başrol oyuncusundan hiç mi hiç bahsetmemiş…
Yani ‘Rant’tan bahsetmiş, ama rantı kim alacak o yok yazıda…
Herkes, elde edilecek bu rantın sahibi kim acaba diye merak ederken, Çekirge şöyle yazmış sadece:
“Tabii bir de şu soru var: Sağlık tesisi şartı varken orayı satın alan ve turizm tesisine döndürüp bir de ‘plan değişikliği’ ile rant elde etmek isteyen şirketin gücü nereden geliyor? …birileri bir şeyler çeviriyor. İki CHP’li belediyeyi bu şekilde karşı karşıya getiren kimse, doğrusu çok merak ettim.”
Çekirge, bir sıçramış, iki sıçramış üçüncüye gelince ya birileri ‘Dur’ demiş veya kendisi, ‘Aman başım derde girmesin’ diye filmin esas oğlanını es geçmiş…
Star’da genel yayın yönetmenliği yapmış, haberin içinden gelen Hürriyet’in en tebrübeli, cevval yazarı o ismi köşesinde yazamamış.
Çekirge, klavyenin üzerinde bir sıçramış iki sıçramış, üç sıçramış, dört sıçramış, beş sıçramış ama maalesef F.E.T.T.A.H ve T.A.M.İ.N.C.E harflerine basamamış.
Basın özgürlüğü onun için Fettah Tamince’ye kadarmış.
Antalya’da uçan kuşların bile duyduğu o ismi, bilip de yazıya dökememek bir gazeteci için ne acı değil mi?..
Fatih Çekirge'nin o yazısı için TIKLAYIN
*** *** ***
GELİN, DAYAK, RAPOR, HAPİS…
Antalya’da gerdek gecesi gelinin yediği dayak, alınan darp raporu ve damada verilen hapis cezası…
Bunlarla ilgili ayrıntılı haberi Gün Haber’de okumuşsunuzdur.
Haberde yayınladığım bir sağlık raporu değerlendirmesinde adı geçen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Batuhan Turgut’un avukatı olduğunu söyleyen Hasan Hüseyin Çalık aramasa bir şeyin farkında değildim.
Biraz emrivaki konuşsa da, sesini yükseltse de, üst perdeden kelam etse de o avukata bir teşekkür borcum var.
Çünkü, Dr. Batuhan Turgut’un altında imzası bulunan o rapora dikkatimi çekmiş oldu.
Şimdi sayın doktora şunu sormak istiyorum…
Ama cevabınızı, sizin avukatınız olduğunu iddia eden Hasan Hüseyin Çalık aracılığı ile değil de, direkt vermenizi rica ediyorum.
Sayın doktorum;
Karar davasına giren cumhuriyet savcısının bile, “Önceki raporla bu rapor arasında çok ciddi farklılıklar vardır” dediği raporda, siz gelinin elinde ‘Kırık yok’ denilen karara imza atmışsınız.
Oysa, sizin gibi yine devletin bir hastanesi olan Antalya Araştırma Hastanesi’nin raporunda, açık açık kırıktan bahsediliyor ve saptanan kırığın ‘Orta-2’ sınıf olduğu belirtiliyor.
Sayın Dr. Batuhan Turgut, devletin iki kurumu arasındaki bu çelişkiyi izah edebilir misiniz?..
Raporunuzdaki, ‘Belirgin kırık saptanmadı’ cümlesi ne demektir?..
Bir kemik ya kırıktır, ya kırık değildir?..
Araştırma Hastanesi’nin uzman doktoru kırığı bile ‘Orta-2’ diye sınıflandırırken, Akdeniz Üniversitesi’nin kırık olmadığını rapor etmesi şaşırtıcı değil midir?..
Sayın doktor, savcıyı bile şaşkınlığa uğratan bu duruma bir açıklamanız olacak mıdır?..
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |