Geçen ay görevinden emekli olan Prof.Dr. Hayrettin Ökçesiz, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Anayasa'nın tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Prof.Dr. Ökçesiz, Erdoğan'ı 'şüpheli' olarak gösterdiği dilekçesinde, suç fiillerini de 'Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle milletvekilliği düştüğü halde başbakanlık görevini sürdürmesi, bir siyasal partinin başkanlık işlerini yürütmesi, tarafsızlık ilkesini ihlal etmesi' olarak gösterdi. Başbakan Erdoğan'ın mazbatasının verildiği 15 Ağustos Cuma gününü de suç tarihi olarak gösteren Prof.Dr. Ökçesiz, 'Şüphelinin Başbakanlık işlem ve eylemlerindeki imzaları ve basında yer alan kişisel açıklamaları ile AKP başkanlık işlemleri' şeklinde delilleri, tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını da tanık olarak gösterdi. Prof. Dr. Ökçesiz, Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan hakkında kamu davası açılması ve cezalandırılmasını istedi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA ÇAĞRISI
Hukuksuz bir demokrasi olmayacağının Cumhurbaşkanı seçiminde bir kez daha görüldüğünü belirten Prof. Dr. Ökçesiz, Antalya Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, şöyle dedi:
"Yoz bir demokrasiye hukuku dayatmak zorundayız. Bu yüzden yurttaşların hukuksuzluklara yargıçların dikkatlerini çekmeleri gerekiyor. Hukuksuz yargı da olmaz. Yurttaşların ve siyasetçilerin yargıçlara hukuku dayatmaları gerekiyor. Şu halde hukuka gönülden bağlı olan yurttaşların, yargıçların, siyasetçilerin bu görevlerini derhal ve cesaretle yerine getirmeleri gerekiyor. Hukuksuz bir demokrasi katıksız bir faşizmdir. Herkesin bu dilekçeyi alarak savcılığa gitmesi, savcılıktan kayıt numaralarını alarak sosyal medyadan paylaşmalarını öneriyorum. Bu çok önemli bir uygar direniş eylemidir. Bu eylemle yargıya, kamuoyu ve yurttaşlara malum şahıs, yani sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusuna katılma çağrısı yapmaktayım."
'PARTİNİN DE KAPATILMA NEDENİ'
Bunların çok ağır anayasa ve demokrasi suçları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ökçesiz, cezai takibatı gerektiren ceza hukuku kapsamında 'Kardinal suçlar'ın ağır suçlar arasında olduğunu ifade ederken, "Delillerimiz belli. Başbakan ayın 15'inden beri başbakanlık işlerini yürütüyor. Bir partinin başkanlığını da devam ettiriyor. Bunlar hatta partinin kapatılmasının da temel nedenidir. Cumhurbaşkanı seçilmiş bir kimse tarafından kendisini idare ettirmesi, bir partinin kapatılma nedenidir. Bunu da Yargıtay Başsavcılığı'na basın yoluyla iletmiş olayım" diye konuştu.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-