Türkiye'de örtü altında topraksız tarım üretimiyle ilgili ilk girişimler 1980'li yıllarda Ar-Ge çalışmalarıyla başladı. Yapılan çalışma ve araştırmalarla örtü altında topraksız tarımın ticari olarak uygulanabilir olduğunun tespit edilmesinin ardından 1990'lı yıllardan itibaren Antalya'da kurulan modern tesislerde bu metotla üretime başlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın son verilerine göre örtü altı üretim alanının 810 bin 882 dekara ulaştığı Türkiye'de, 308 bin 427 dekar alan ile sera alanları Antalya'da bulunuyor. Bu alanda sera üretiminin merkezi konumundaki Antalya, topraksız örtü altı tarımın da zirvesinde yer alıyor. Bakanlık verilerine göre Türkiye genelinde 21 bin 890 dekarda topraksız tarım metoduyla ihracata yönelik üretim yapılırken, 2 bin 753 dekar ile Antalya ilk sırada bulunuyor. Afyonkarahisar, Mersin, İzmir ve Manisa gibi illerde de topraksız örtü altı tarımla üretim gerçekleştiriliyor.
EN ÇOK DOMATES VE BİBER YETİŞTİRİLİYOR
Tam otomasyonlu ve iklim kontrollü modern örtü altı işletmelerde hastalık ve zararlılarla doğal mücadele yöntemleri tercih ediliyor. Büyük ve modern işletmeler, yetiştirdikleri ürünlerin yaklaşık yüzde 90'ını yurt dışına ihraç ediyor. Türkiye'de topraksız tarım yapılan örtü altı işletmelerde yüzde 92 oranında sebze, kalan alanda ise süs bitkisi üretiliyor. İşletmelerde en çok domates ve biber yetiştirilirken, son dönemde yapılan yatırımlarla çilek ve marul da bu yelpazeye dahil edildi. Süs bitkisi olarak ise özellikle gül ve orkide gibi kesme çiçek üretimi yapılıyor.
MANAVGAT'TA ÜRETİM ALANI 655 DEKAR
Topraksız tarımda lider durumundaki Antalya'da ise Manavgat ilçesi son dönemde kurulan tesislerle üretim alanını genişletti. Toplam 32 bin 467 dekar sera alanına sahip Manavgat'ta örtü altı topraksız tarım yapılan alan miktarı 655 dekara ulaştı. Manavgat bölgesinde topraksız tarım yapılan sera sayısı her geçen gün artarken, domatesin ardından son kurulan tesislerle birlikte çilek üretimine de başlandı.
'İLAÇ KULLANIMLARI DA SON DERECE AZ'
Manavgat Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, topraksız tarım uygulaması yapan işletmelerde yetişen ürünlerin tat, koku ya da diğer özellikler anlamında herhangi bir dezavantajı bulunmadığını söyledi. Aranmaz, "Topraksız tarım üretimi yapan işletmelerde besi yeri olarak toprak değil, kokopiti (Hindistan cevizi kabuğu) kullanılmaktadır. Hatta burada kontrollü bir laboratuvar gibi bir ortam olduğu için burada hastalıkların gelişimi topraklı seraya göre daha az olmakta ve buna bağlı ilaç kullanımları da son derece az olmaktadır. Bu nedenle iyi tarım uygulamaları için bir zemin teşkil etmektedir. Zaten topraksız tarımla üretim yapan seralarımızda iyi tarım yöntemleri uygulanmaktadır. Bu seralarda biyolojik mücadele dediğimiz ilaç dışı mücadeleler de topraklı tarıma göre daha kolay yapılabilmektedir" dedi.
'TOPRAKSIZ TARIM SERALARININ SAYISI ARTMAKTADIR'
Topraksız tarım tesislerinde verimin çok yüksek olduğunu kaydeden Aranmaz, "Topraksız tarım tesislerinin üretici için ilk kurulum maliyeti biraz yüksektir, onun haricinde verim anlamında, ilaç kullanımı veya ürünün kalitesi anlamında olsun topraklı tarıma göre önemli avantajları vardır. Manavgat'ta da topraksız tarım seralarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Daha önce kurulan seralarda domates yetiştirilirken, son dönemde genç girişimcilerin kurduğu seralarda ise çilek ön plana çıkmaktadır" diye konuştu.
'TOPRAKSIZ SERADA ÜRETİM DAHA FAZLA'
Manavgat'taki bir serada üretim müdürü olarak çalışan ziraat mühendisi Uğur Göksoy, "Topraksız tarım serada, toprak yerine Hindistan cevizi kabuğunun kullanıldığı ve bilgisayar kontrollü bir şekilde yapılan üretim şeklidir" dedi. Topraksız tarımın geleneksel tarıma göre bariz üstün olduğunu kaydeden Göksoy, "Topraklı tarım kısa dönemli yapılmaktadır. Bizim ise üretim 9 ay boyunca devam ediyor. Kasım ayında hasadımız başladı, Temmuz 20'sine kadar devam edecek. Topraklı serada 10- 12 ton civarında üretim olur, topraksız seralarda Antalya bölgesi için 30- 35 ton üretim olmaktadır. Bu Afyonkarahisar bölgesinde ise 50- 60 tona kadar çıkabiliyor" diye konuştu.
'ÜRÜNLERİN YÜZDE 90'INI AVRUPA ÜLKELERİNE İHRAÇ EDİYORUZ'
İşletmede 43 kişinin çalıştığını anlatan Uğur Göksoy, şöyle dedi:
"Burada ürettiğimiz ürünlerin yüzde 90'ını Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Yani tamamen ihracat odaklı çalışıyoruz. Üretimimiz bilgisayar destekli otomasyon sistemiyle yapılıyor. Biz verileri, havanın şartları, güneşli olup olmaması, rüzgar veya ışık durumuna göre bizim girdiğimiz verilere göre otomasyonlu sistem kendisi çalışıyor."
Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |