Arslanoğlu söz konusu veteriner hakkında suç duyurusunda bulunmasına rağmen sonuç alamadı. Karakolda verdiği ifadede Arslanoğlu, “Köpeğim ölebilirdi” dedi.
4 YAVRUDAN 1’İ ÖLDÜ!
Arslanoğlu geçtiğimiz Mayıs ayında preso canario cinsi dişi köpeğini kısırlaştırmak için veterinere götürdü. Veterinerde çalışan H.K. ameliyat sonrası 300 TL alarak kısırlaştırma işleminin tamamlandığını söyledi. Bu işlemlerden sonra köpeğini eve götürerek bakımını yapan Arslanoğlu ilk başlarda bir sorun görmedi. Arslanoğlu için her şey birkaç ay sonra başladı… Bir gün eve gittiğinde, köpeğinin 4 yavru doğurmuş olduğunu gördü. Fakat yavrulardan biri ölmüştü.
Lady’nin doğurduğu 4 köpekten biri öldü.
‘ZARARINIZI TAZMİN EDECEĞİZ’
Arslanoğlu bunun üzerine emniyete giderek kısırlaştırma işlemi yapan veterinerden şikayetçi oldu. Arslanoğlu yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Köpeğimin kısırlaştırıldığını zannediyordum. Doğum yapınca ameliyat eden şahsı aradım. Gelip baktılar, ‘biz hatalıyız’ dediler. Zararınız ne ise tazmin edeceğiz dediler. Ancak daha sonra beni arayan soran olmadı. Birkaç gün sonra köpeğimin ateşi çıktığı için tekrar o şahsı aradım. ‘Geleceğiz’ dedi fakat gelmedi. Ben de köpeğimi başka veterinere götürdüm. Veteriner, ‘biraz daha geç kalsaydınız köpeğiniz ölebilirdi’ dedi. Hekimlik mesleğiyle bağdaşır hiçbir yanı olmayan dolandırıldığımızı düşündüğüm, beni bu olaylardan dolayı zarara uğratan ve köpeğimin sağlığını tehlikeye düşüren kişiden şikayetçiyim.”
KARARA İTİRAZ EDİLECEK
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı ise ‘Hukuki ihtilaf’ (uyuşmazlık) diyerek sahtecilikten ve dolandırıcılıktan yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı verdi. Arslanoğlu’nun avukatı İbrahim Özen, savcılığın verdiği takipsizlik kararına tepki göstererek, “Burada belirtmemiz gereken husus şudur ki TCK madde 157’de düzenlenmiş olan dolandırıcılık suçunun unsurları kanuni tanımıyla bir kimseyi hileli davranışlarla aldatarak o kişinin yahut bir başkasının zararına olarak, kendisine yahut bir başkasına yarar sağlamasıdır” dedi.
Özen, takipsizlik kararına itiraz edeceklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Somut olayda müvekkilime köpeğinin kısırlaştırıldığı bildirilmiştir ancak müvekkilin köpeği kısırlaştırılmamış. Bu durum hileli bir davranışı ortaya koyar. Belirtmemiz gerekmektedir ki, Yargıtay 15. Ceza Dairesi 14.05.2012 tarihli, 2011/13285 E., 2012/36959 K. sayılı kararında, dolandırıcılık suçunun hile unsuru taşıdığını açıkladı. Belirtmemiz gerekmektedir ki bahsettiğim Yargıtay kararında mağdurun inceleme olanağının ortadan kaldırılmasından söz edilmiş. Müvekkilimin köpeğinin kısırlaştırılıp kısırlaştırılmadığını kontrol edebilmesi söz konusu dahi değilken takipsizlik kararı verilmiş olması müvekkilimin yargıya olan inancını ciddi derecede sarsmıştır. Suçun tüm unsurlarını taşıdığı aşikâr olan somut olaya ilişkin verilmiş takipsizlik kararına itiraz edeceğiz.”
(Hacı Bişkin/Duvar)